Mesajı Okuyun
Old 29-11-2008, 16:57   #2
Av.Mehmet_Ali

 
Varsayılan

T.C.

YARGITAY

14. HUKUK DAİRESİ

E. 2006/11987

K. 2006/13881

T. 9.3.2006

• TAVZİH ( Müphem ve Açık Olmayan veya Çelişik Fıkralar İçeren Hükümlerin Tavzihi İstenebileceği - Hükme Bağlanmayan Talep Konusu Hakkında Tavzih Yoluna Gidilemeyeceği Baş Vurulacak Kanun Yolunun Temyiz Olduğu )

• KESİN HÜKÜM ( Daha Önce Açılan Satış Vaadi Sözleşmesine Dayalı Tapu İptal ve Tescil Davasında Talep Edildiği Halde İlgili Parsel Hakkında Hüküm Kurulmaması - Temyiz Edilmeyerek Kesinleşen Karar Hakkında Yeniden Hüküm Kurulması Mümkün Olmadığından Tavzih Yoluyla Yeni Hüküm Kurulmasının Yasaya Aykırı Olduğu )

• SATIŞ VAADİ SÖZLEMESİNE DAYALI TAPU İPTAL VE TESCİL DAVASI ( Talep Konusu Parsel Hakkında Hüküm Kurulmadan Kararın Temyiz Edilmeyerek Kesinleşmesi - Müphem ve Açık Olmayan veya Çelişik Fıkralar İçeren Hükümlerin Tavzihi İstenebileceğinden Bu Durumda Tavzih Yoluyla Yeni Hükü Kurulamayacağının Kabulü Gereği )

• TAPU İPTAL VE TESCİL DAVASI ( Satış Vaadi Sözleşmesine DayalıTalep Konusu Parsel Hakkında Hüküm Kurulmadan Kararın Temyiz Edilmeyerek Kesinleşmesi/Müphem ve Açık Olmayan veya Çelişik Fıkralar İçeren Hükümlerin Tavzihi İstenebileceğinden Bu Durumda Tavzih Yoluyla Yeni Hükü Kurulamayacağının Kabulü Gereği )

1086/m. 455, 459

ÖZET : Müphem ve açık olmayan veya çelişik fıkralar içeren hükümlerin tavzihi istenebilir. Bir davada talep konusu yapıldığı halde onun hükme bağlanmaması halinde başvurulacak kanun yolu hükmün temyizidir.
DAVA : Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 30.12.2002 gününde verilen dilekçe ile tavzih istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; tavzih talebinin kabulüne dair verilen 9.3.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Mehmet Özdemir mirasçıları tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR : Davacılar vekili, daha önce açtıkları satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil davasında, talep ettikleri halde 1037 parselle ilgili hüküm kurulmadığını, kararın temyiz edilmeyerek kesinleştiğini, unutulan bu parselin hüküm fıkrasına ilave edilerek, hükmün tavzihini istemiştir.
Mahkemece talep kabul edilmiş, karar davalı tarafça temyiz edilmiştir.
Hangi hallerde hükmün tavzihinin istenebileceği HUMK.nun 455-459 maddelerinde düzenlenmiştir. HUMK.nun 455. maddesine göre, müphem ve açık olmayan veya çelişik fıkralar içeren hükümlerin tavzihi istenebilir. Bir davada talep konusu yapıldığı halde onun hükme bağlanmaması halinde başvurulacak kanun yolu hükmün temyizidir. Somut olayda da, davacının 1037 parselle ilgili istemine ilişkin hüküm kurulmamış davacı bu konuda kararı temyiz etmemiş, karar kesinleşmiştir. Bu durumda tavzih yolu ile yeni bir hüküm kurulması mümkün olmadığından, mahkemece koşulları oluşmayan tavzih isteminin reddi yerine hüküm altına alınması doğru olmamış tavzihe ilişkin kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle mahkemenin 9.3.2006 tarihli tavzih kararının BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 09.03.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi.