Mesajı Okuyun
Old 28-11-2008, 14:13   #4
AVUKAT ŞÜKRAN

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi

E:2004/10276
K:2004/11095
T:13.10.2004

Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, 1/2 pay sahibi bulunduğu 145 parsel 4 nolu dükkanı izni olmaksızın diğer 1/2 pay malikinin davalıya kiraladığını öğrenmesi üzerine, davalıya, bu konuda muvafakatının olmadığını bildirir ve tahliye ve ecrimisil istemli ihtarname keşide ettiğini, ancak davalının işgaline son vermediğini ileri sürerek el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğinde bulunmuştur.
Davalı, çekişmeli dükkanı, kayden 1/2 paydaş olan A., aralarında düzenledikleri kira akti gereğince kiracı sıfatıyla kullandığını, Nisan 2003 ayı kirasını da davacıya ödediğini belirtip davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dava konusu taşınmazda davalının kiracı sıfatıyla bulunduğu gerekcesiyle el atmanın önlenmesi davasının reddine, ecrimisil istemi yönünden ise bilirkişi raporu doğrultusunda belirlenen ve davacının payına düşen 750.000.000.-TL. kira alacağının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi S.T'nin raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi geregi görüşülüp düşünüldu:
KARAR : Dava, el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine iliskindır.
Mahkemece, el atmanın onlenmesi isteğinin reddine, ecrimisilin kısmen tahsiline karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; çekişmeli 145 parselde bulunan 4 nolu dükkanda davacının 1/2 oranında paydaş bulunduğu, anılan yerin davalının işgalinde olduğu anlaşılmaktadır.
Davalı, işgal sebebinin, taşınmazın diğer paydaşıyla aralarında mevcut kira sözleşmesi olduğunu savunmuş, mahkemece bu savunmaya değer verilmiştir. 06.05.1955 tarih 12/18 sayılı Yargıtay İnançları Birleştirme Kararı ile Türk Medeni Kanunu'nun 691. maddesi hükumlerine göre, taşınmazda pay ve paydas coğunluguna dayanmayan kıra sozleşmesine değer verme olanağı yoktur. Öyleyse, davalının çekişmeli taşınmazı geçerli bir hukuki sebebe dayalı olarak tasarrufu altında bulundurduğu söylenemez.
Hal böyle olunca, taşınmazda üçüncü kişi konumunda bulunan davalının el atmasının önlenmesine de karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü H.U.M.K.'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 13.10.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.