Mesajı Okuyun
Old 26-11-2008, 11:56   #3
BaharB

 
Varsayılan

Sayın REFERANS;
Ben Sayın Av.Neslihan gibi, somut olayda "haberleşmenin gizliliğini ihlal" ve "hakaret" suçunun oluşabileceğinden emin değilim. Öncelikle belirtmek isterim ki gıyapta hakaret suçunda "ihtilat" unsuru vardır. Çocuğun babasına telefonda söylenen sözler, ihtilat unsuru olmadığından hakaret suçu oluşmaz.
Olayda hakların yarışması söz konusudur. Küçüğün bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminden anne, baba gibi öğretmenlerde sorumludur ve bu yönde çocuğun özgürlük ve haklarını kısıtlayabilirler. Örneğin anne veya babanın, çocuğunun telefon mesajlarını okuması, gerekli görürse çocuğunu uyarması, ceza vermesi, hatta uygun bir üslupla (yapılanın ayıp veya terbiyesizlik olduğu gibi) hakaret olarak değerlendirilebilecek şekilde tahkir etmesi hukuka aykırı olmayabilir. Daha da doğrusu hukuka aykırı eylem, üstün hak olan "terbiye etme hakkı" nedeniyle hukuka uygun hale gelebilir. Anne babanın bu haklarının bir kısmı, çocuğun eğitim ve öğretimiyle görevli olan öğretmenler için de geçerlidir. Örneğin evde özel ders veren üniversite matematik bölümü öğrencisinin dahi, ders verdiği öğrencinin dikkatinin dağılmaması için cep telefonunu kapattırması veya telefonu alıkoymak istemesi "haberleşme hürriyetinin ihlali" anlamına gelmez. Hatta, komşusunun çocuğunu sigara içerken gören bir kişinin, çocuğu azarlaması dahi hukuka aykırı değildir.
Bunun sınırları bizim gibi toplumlarda genellikle örf ve adetle çizilmektedir. Takdir edersiniz ki bu sınırlar toplumun gelişmişlik düzeyi ve kişinin düşünsel kapasitesi ile de ilgilidir. Diğer taraftan çocuk haklarının benimsenmesi konusundaki gelişmelerde topluma yön vermektedir. Hatta çocuğun yaşı dahi bu yetkinin sınırlarında etkilidir. 17 yaşındaki bir çocuk hakkında kullanılacak yetki, 12-13 yaşındaki bir ilk öğretim öğrencisinden çok daha sınırlıdır.
Netice itibariyle benim kanaatime göre somut olayda terbiye etme hakkının kötüye kullanıldığı ve hakkın sınırlarının aşıldığı, TCK'nun 232. maddesinin özellikle 2. fıkrasının ihlal edildiği düşüncesindeyim.
Alıntı:
"(2) İdaresi altında bulunan veya büyütmek, okutmak, bakmak, muhafaza etmek veya bir meslek veya sanat öğretmekle yükümlü olduğu kişi üzerinde, sahibi bulunduğu terbiye hakkından doğan disiplin yetkisini kötüye kullanan kişiye, bir yıla kadar hapis cezası verilir."