Mesajı Okuyun
Old 24-11-2008, 13:48   #5
av.onur

 
Varsayılan

Destekten yoksun kalma tazminatı hesabı konusu tam bir deryadır. Ancak genel hatlarıyla değinmek gerekirse:

Bk 45 ten kaynağını alan destekten yoksun kalma tazminatı talebi, ölen kişinin hayatta iken fiili maddi desteği - yardımını alan ve alacağı varsayılan kişilere verilen bir tazminat türüdür.

Kanunen kişinin ölen kişinin mirasçısı olması gerekmez ancak uygulamada genellikle mirasçılar bu talepte bulunmaktadır.

Mahkemeler davalının kusurunu, vefat edenin en son gelir durumunu, olaydaki kusurları (varsa ölenin kusuru ve-veya katılan (müterafik) kusuru) tazminat hesaplanmasındaki indirim sebeplerini (vefat edenin ölümüne bağlı olarak mirasçıların kazandığı maddi kazanımları, ssk dan bağlanan dul - yetim aylığı, ölüme bağlı olarak başvuranların herhangi kazanımları, sağ kalan eşin evlenme olasılığı, çocukların bakım giderleri v.s.) tespit eder ve dosyayı aktüer bilirkişiye yollar.

Aktüer ise Yargıtayın benimsediği %10 arttırım %10 indirim esasına göre Mahkemece hesaba esas alınması istenen gelir üzerinden ve vefat eden kişi ile destekten fiilen yoksun kalan kişilerin 1931 tarihli (fransa - isviçre) pmf bakiye ömür hesap tablosuna göre aktif - pasif bakiye ömürlerini tespit ederek (mirasçı ise yine yargıtay benimsemelerine göre kişinin akrabalık derecesine göre de fiili destek payını da göz önüne alarak) herkes için ayrı ayrı maddi zararı belirler...

Ancak hesaplamada net bilimsellik gelişmediğinden aynı kişi için her farklı ildeki bilirkişilerce farklı hesaplar yapılmakta, bir bilirkişi den 100.000-ytl destek hesabı yapılabilirken bir bilirkişiden 0-ytl destek tazminatı çıkabilmektedir.

Konunun kesinlikle açıklığa kavuşturulup Yasal düzenleme ile kanuni ve bilimsel bir temele oturtulması gerekmektedir.