Mesajı Okuyun
Old 20-11-2008, 10:46   #4
mehmet habib ekmekci

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.aybeg
müvekkil şirket bir bankadan kredi çekiyor.Buna karşılık teminat senedi vermiştir.Yanlız teminat senedinde sadece imza atılıyor.Daha sonra banka hesabı kat ediyor mevcut kredi borcunuz şu kadardır diye noterden ihtarname gonderıyor.Ayreten boş senedi doldurarak lehdar kısmında banka ismi yazılı olarak ve nakden ibareli cümleyle icraya koyuyor.Şimdi bankanın hesab kat ettiği miktar 160 bin YTL, Senetle takibe geçtiği miktar 500 bin YTL, Bankanın bariz kötü niyeti belli,Bankanın böyle bir senet alması yasal mı? Bir nevi gayri resmi tefecilik olmuyor mu? banka yetkilileri hakkında menfi tesbit davasından ziyade ayreten suç duyurusunda bulunayım mı?
Tartışmaya açtığınız bu sorunun dışında tartışılması gerken bir konu daha var. Bankalar uygulamada, kullandırdıkları her türlü kredinin karşılığında, kredi sözleşmesine tekeffül imzaları, nakdi-gayrinakdi teminatlar ( ipotek-rehin...), çek ve bono gibi teminatları aldıkları gibi bununla da yetinmeyip, temerrüt halinde, teminatların tamamını banka lehine kullanma cihetine gitmektedirler. Kredi kullanandan aldıkları bu teminatları, kredi sözleşmesine de yazmamaktadırlar. Ve böylece, fahiş oran ve miktarda teminat almak suretiyle, borçlunun, ekonomik hareket kabiliyetini, banka lehine, tamamen kısıtlamaktadırlar. Asıl bu sorun irdelenir ve uygulamada yasal olmadığına dair girişimler yapılırsa sıkıntılar iyice azalacaktır. Bankalar her konuda kendi lehlerine çalışmaktadırlar. Örneğin, TTK 711/3 maddesini gerekçe gösterip ' çek rızam hilafına elimden çıkmıştır. ' diye her başvuruda bulunan çek keşidecisinin, başvurusunu derhal kabul etmekle,çek yaprağının her birindeki banka garanti kapsamındaki meblağı ödemekten kurtulmaktadırlar. Halbuki bu başvurunun kabulü için, bankanın, çek keşidecisin keşide ettiği çekin meblağı kadar bakiyenin hesapta bloke edilip edilmediğine göre kabul ya da red kararı vermesi gerekmektedir. Buna benzer birçok bankacılık uygulaması tartışmaya açılırsa neticede ülke ekonomisinin likidite sıkıntısı dahi giderilebilecek ve piyasaya güven yeniden sağlanabilecektir. Neticede de hukuki ihtilaflar azalacaktır.