Mesajı Okuyun
Old 19-11-2008, 19:27   #2
Av.Mehmet_Ali

 
Varsayılan

YARGITAY

15. HUKUK DAİRESİ

E. 2002/348

K. 2002/631

T. 11.2.2002

• TASARRUFUN İPTALİ DAVASI ( Hacze Kabil Mal Bulunmadığını Tespit Eden Haciz Zaptının Aciz Vesikası Niteliğinde Olduğundan Bahisle Borçlunun Tasarrufunun İptali İstemi )

• HACİZ ZAPTI ( Hacze Kabil Malın Bulunmadığını Tespit Eden Haciz Zaptının Aciz Vesikası Hükmünde Olması İçin Borçlunun Menkul ve Gayrimenkul Hiçbir Malının Bulunmamasının Gerekmesi )

• GEÇİCİ ACİZ VESİKASI ( Borçlunun Taşınmaz Malı Olduğu Halde Haczedilebilecek Menkul Malı Olmadığından Bahisle Düzenlenen Haciz Zaptının Aciz Vesikası Niteliğinde Olmaması )

• KESİN ACİZ VESİKASI ( Borçlunun Aciz Halini Gösteren Kesin Aciz Vesikası Alınmadan Tasarrufun İptali Davasının Açılamaması )

2004/m.277

ÖZET : Tasarrufun iptali davasını elinde muvakkat yada kati aciz vesikası bulunan alacaklılar iflas idaresi yada iflas idaresince kendilerine yetki verilen alacaklılar açabilirler.Borçlunun haczi kabil malının bulunmaması halinde, durumu tespit eden haciz zaptı, geçici aciz vesikası niteliğinde kabul edilerek, iptal davasının açılabileceği ortadadır.Haciz zaptında haczi kabul menkul malının bulunmadığının belirtilmesi şüphesiz dava hakkını vermeyecektir. Daha açık bir ifadeyle, haciz zaptında yer alan bu açıklamanın anlamı, başkaca malın bulunamaması halinde değer kazanacaktır. Aksi takdirde pek çok taşınmazı mevcut olduğu halde bunlar araştırılmadan sadece menkul malları olmadığından dolayı iptal davası açılması, alacaklı ve borçlu dışındaki kişilerin de haklarını önemli derecede etkileyecektir. Bu durumda dava konusu olayda borçlunun aciz halini gösteren kesin aciz vesikası da alınmadığından, dava şartından olan aciz halinin gerçekleşmediğinin kabulü icap etmiştir.
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı Ali Serdar Tülek vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : İİK.nın 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarını, elinde muvakkat, yahut kati aciz vesikası bulunan alacaklılar, iflas idaresi, ya da iflas idaresince kendilerine yetki verilen alacaklılar açabilirler.
Temyize konu olayda; mahkeme, 13.10.1998 tarihli ihtiyati haciz zaptını ( haczi kabil menkul malı bulunamadığı yazıldığı için ) geçici aciz vesikası hükmünde kabul ederek sonuca ulaşmıştır.
Gerçekten de borçlunun haczi kabil malının bulunmaması halinde, durumu tespit eden haciz zaptı, geçici aciz vesikası niteliğinde kabul edilerek, iptal davasının açılabileceği ortadadır. Nevar ki temyize konu olayda, borçlu hakkında yapılan icra takiplerinde taşınmaz mallarının bulunup bulunmadığının tespiti için tapu Müdürlüklerine yazı yazılmış, Altındağ 2.nci Bölge Tapu Sicil Müdürlüğü'nden alınan 13.10.1998 gün ve 4429 yevmiye nolu cevapta; borçlu Ahmet Murat Köksal adına "Altındağ Sebzebahçeleri Mahallesinde kain 9280 ada 16 parseldeki 1615 m2'lik taşınmazın 30/1615'er arsa paylı 2 ve 3.nolu dükkanların ve 15/1615 arsa paylı 42 nolu çay ocağının 15/100 hissesinin kayıtlı olduğu ve haciz şerhinin işlendiği" belirtilmiştir. Söz konusu taşınmazlara kıymet takdiri yapılıp satışa çıkartılmadan ve borcu karşılayıp karşılamadığı anlaşılmadan düzenlenen haciz zaptında haczi kabul menkul malının bulunmadığının belirtilmesi şüphesiz dava hakkını vermeyecektir. Daha açık bir ifadeyle, haciz zaptında yer alan bu açıklamanın anlamı, başkaca malın bulunamaması halinde değer kazanacaktır. Aksi takdirde pek çok taşınmazı mevcut olduğu halde bunlar araştırılmadan sadece menkul malları olmadığından dolayı iptal davası açılması, alacaklı ve borçlu dışındaki kişilerin de haklarını önemli derecede etkileyecektir. Bu durumda dava konusu olayda borçlunun aciz halini gösteren kesin aciz vesikası da alınmadığından, dava şartından olan aciz halinin gerçekleşmediğinin kabulü icap etmiştir.
Bu nedenle de mahkemece reddi gereken davanın yazılı gerekçelerle kabulü doğru görülmemiş kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan sebeplerle hükmün temyiz eden davalı Ali Serdar Tülek yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalı Ali Serdar Tülek'e geri verilmesine, 11.2.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.