Sayın meslektaşım bu konuda 1997 yılında aldığım Banka Ve Ticaret Hukuk Araştırma Enstitüsü yayını olarak çıkan 1997 basımlı Mustafa ÇEKER tarafından bir tez çalışması olarak hazırlanan Kredi Kartı Uygulaması Ve Özel Hukuk Açısından Kredi Kartının Hukuka Aykırı Kullanımı adlı kitabın 109.sahifesinden bir alıntı sunuyorum:
"Sahte kredi kartı kullanılmasından dolayı meydana gelen zararlardan kredi kartı kurumunun sorumlu tutulması,görünüşe itimat ilkesine dayanır.Bu ilkeye göre,bir hukuki işlemin yapıldığı esnada söz konusu olan hukuki görünüşe güvenilmesi sonucu ortaya çıkan zararlardan,kusurlu olup olmadığına bakılmaksızın,bazı kişilerin sorumlu tutulması mümkündür.Üye işyeri de,kredi kartı kurumu ile imzaladığı sözleşmeye dayanarak kendisine kart ibraz eden müşterilerden nakit istemekten vazgeçmekte ve kredi kartının ödeme aracı olarak kabul etmektedir.Kredi kartının ödeme aracı olarak kabul edilmesi sırasında üye işyeri gerekli kontrolleri yaptığı takdirde alışveriş tutarının kurum tarafından kendisine mutlak olarak ödeneceğine güvenmektedir.Bu yüzden,kredi kartının yetkisiz hamil tarafından kullanılmasında olduğu gibi,sahte bir kredi kartı kullanılarak yapılan alışveriş bedellerinin de kredi kartı kurumu tarafından üye işyerine ödenmesi gerekir.
Kredi kartı kurumunun bu sorumluluğu,boş kredi kartı nüshalarının üçüncü kişiler tarafından ele geçirilerek ilgili kısımların doldurulması ve üye işyerine ibrazı durumunda daha belirgin olarak ortaya çıkar.Çünkü,tamamen sahte bir kredi kartının hazırlanmasında kuruma bir kusur isnadı mümkün olmamasına rağmen,kurumun hazırlattığı kredi kartı nüshalarının üçüncü kişilerin eline geçmesi sonucunda gerçekleştirilen hukuka aykırı davranışlar açısından kartı çıkaran kurumun sorumluluğunu tartışmasız olarak kabul etmek gerekir.Kurum,kredi kartı nüshalarını hazırlamak ve ve daha sonra çaldırmak suretiyle,üye işyerinde kartın ödeme aracı olarak kabul edilmesine yol açmıştır.Ticari işletme,kurumla imzalamış olduğu üye işyeri sözleşmesine göre yapmakla yükümlü olduğu kontrolleri gerçekleştirmesine rağmen,ibraz edilen kartın sahte olduğunu tespit edememiş ve bu yüzden nakit ödemeksizin alışveriş olanağı sunmuşsa,artık kredi kartı kurumu sahte kartla yapılan harcama tutarmarını da ödemek zorundadır.Ancak bu ödeme yükümlülüğünün doğabilmesi için,ibraz edilen kartın gerçek bir kredi kartından ayırdedilmesinin imkansız olması ve üye işyerinin MK m.3 gereğince iyiniyetle hareket etmiş olması gerekir.Buna karşılık,alışverişte kullanılan kartın sahte olduğu çıplak gözle fark ediliyorsa ya da üye işyeri kendisinden beklenen dikkat ve özeni göstermeksizin alışveriş olanağı tanımışsa,sahte kartla yapılan harcamaları kredi kartı kurumundan tahsil edemeyecektir."
Bir alıntı ile birlikte değerlendirildiğinde sizin hukuki olarak avatajlı olduğunuz kanaatindeyim.Saygılarımla...