Mesajı Okuyun
Old 18-11-2008, 17:59   #2
Av.Mehmet_Ali

 
Varsayılan

T.C.

YARGITAY

19. HUKUK DAİRESİ

E. 2007/7131

K. 2008/303

T. 24.1.2008

• MENFİ TESPİT DAVASI ( Yetkisiz Kişinin Düzenlediği Çeklerin İptali Davası - Davanın Hamil Ciranta veya Lehdar Aleyhine Açılması Gerektiği )

• ÇEK İPTALİ DAVASI ( Çek İle İlgili Menfi Tespit Davasının Hamil Ciranta veya Lehdar Aleyhine Açılması Gerektiği )

• PASİF HUSUMET ( Çek İle İlgili Menfi Tespit Davasının Hamil Ciranta veya Lehdar Aleyhine Açılması Gerektiği )

• YETKİSİZ KİŞİLERİN DÜZENLEDİĞİ ÇEKLER ( İptali Davası - Davanın Hamil Ciranta veya Lehdar Aleyhine Açılması Gerektiği )

2004/m. 72

ÖZET : Dava, yetkisiz kişinin düzenlediği çeklerin iptali, bu çeklerden dolayı borçlu olunmadığının tespiti talebine ilişkindir. Çek ile ilgili menfi tespit davalarının hamil, ciranta veya lehdar aleyhine karşı açılması gerekir. Eldeki davada, davalı olarak gösterilen kişinin uyuşmazlık konusu çeklerden birinin cirantası olduğu, diğer çeklerde bu kişinin adının geçmediği anlaşılmaktadır. Davalının adının geçmediği çekler yönünden davanın reddi gerekir.
DAVA : Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. I. S. gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin işlettiği eczanenin ticari faaliyetlerinin takibi için davalı C.E.'nin vekil olarak tayin edildiğini, davalının yetkisini aşarak çekler imzalayıp piyasaya verdiğini, 08.01.2004 tarihinde azledilen davalının boş çekleri iade etmediğini ileri sürerek çeklerin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevabında, davacının verdiği vekaletname uyarınca işlemler yaptığını, 07.01.2004 tarihinde istifa ettiğini, davanın zarara uğratmak amacıyla açıldığını belirterek reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre keşidecinin zayi nedeniyle iptal davası açamayacağı, boş olan ve henüz çek vasfı taşımayan çek yaprakları hakkında iptal kararı verilemeyeceği, açılan davanın menfi tesbit davası olarak kabul edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, yetkisiz şahsın düzenlediği çeklerin iptali istemine yönelik bu çeklerden dolayı borçlu olmadığının tespitine ilişkindir. Çeke karşı açılan menfi tesbit davasının çekin hamili, cirantası veya lehdarı aleyhine açılması gerekir.
Somut olayda davalı olarak gösterilen C.E. dava konusu 3934620 nolu çekin cirantası durumundadır. Dava konusu diğer çeklerde C.E.'nin ismi geçmediğinden bu çekler yönünden anılan gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle reddi isabetsizdir.
Diğer taraftan davalı C.E.'nin ciranta olduğunu çekle ilgili menfi tesbit davasının görülmesi gerekirken reddi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 550.o.YTL duruşma vekalet ücretinin, davalıdan alınarak, davacıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 24.01.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.

YARGITAY

11. HUKUK DAİRESİ

E. 2005/5775

K. 2006/6299

T. 29.5.2006

• ÇEK YAPRAĞININ İPTALİ TALEBİ ( Keşide Edilmemiş ( Boş ) Çek Yaprakları İle İlgili Zayi Nedeniyle İptal Davası Açılamayacağı )

• ZAYİ NEDENİYLE İPTAL DAVASI ( Keşide Edilmemiş ( Boş ) Çek Yaprakları İle İlgili Zayi Nedeniyle İptal Davası Açılamayacağı )

• KISMEN DOLDURULMUŞ VEYA SADECE İMZALANMIŞ ÇEK ( Tedavüle Çıkarılması Mümkün ve Geçerli Olup Böyle Bir Çek Nedeniyle Hamil İptal Davası Açabileceği )

• RIZA HİLAFINA ELDEN ÇIKAN ÇEK ( Keşideci Muhatap Bankayı Ödemeden Men Edebileceği Gibi Menfi Tespit Davası da Açabileceği )

6762/m.592, 669, 711, 730

ÖZET : Davacı, imzasız tamamen boş, tedavüle konmamış üç adet çek yaprağını kaybettiğini ileri sürerek iptalini istemiştir. Davacı, imzasız tamamen boş üç adet çek yaprağını kaybettiğini iddia ederek iptallerine karar verilmesini talep etmiştir. Çek kısmen doldurulmuş veya sadece imzalanmış olması halinde tedavüle çıkarılması mümkün ve geçerli olup böyle bir çek nedeniyle hamil iptal davası açabilir. Rızası hilafına çeki elinden çıkan keşideci ise muhatap bankayı ödemeden men edebileceği gibi menfi tespit davası da açabilir. Keşide edilmemiş, çek vasfında olmayan tamamen boş çek yaprakları tedavüle konmuş sayılamayacağından zayi nedeniyle iptal davasına konu edilemez.
DAVA : Hasımsız olarak açılan davada Küçükçekmece Asliye 2. Hukuk Mahkemesi'nce verilen 27.10.2004 tarih ve 2004/445 - 2004/814 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi S.ç. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, 3 adet çek'i üzerine bir tutar, keşide tarihi ya da imza atmadan boş olarak kaybettiğini, bankaya bilgi verdiğini, ancak iptal kararı istendiğini, bulanların meblağ yazıp işlem yapmasından endişe duyduğunu ileri sürerek iptallerini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, dosya kapsamına ve toplanan kanıtlara göre 3 aylık ilan süresi içinde iki çek için başvuru yapılmadığı, biri için başvuru geldiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Davacı, imzasız tamamen boş, tedavüle konmamış üç adet çek yaprağını kaybettiğini ileri sürerek iptalini istemiş olup, mahkemece, bunlardan iki çek'in ilan süresi içinde ibraz edilmediği gerekçesiyle iptaline; diğer çek' in ibraz edildiği gerekçesi ile bu çek bakımından istemin reddine karar verilmiştir.
TTK'nun 730/1-20. madde ve bendi yollamasıyla aynı kanunun 592'nci madde hükmü uyarınca bir çek'in kısmen doldurulmuş ya da sadece imzalanmış olması halinde, tedavüle çıkarılması mümkün ve geçerli olup, böyle bir çek için 669'uncu vd maddeleri uyarınca, iptalini isteme hakkı sadece hamile aittir. Böyle bir iddiaya sahip keşideci, aynı kanunun 711/son madde hükmü uyarınca muhatabı çeki ödemekten men edebileceği gibi, elinden rızası hilafına çıkan, bir başka anlatımla imzasını içeren ve fakat kaybettiği çekin bedelinin kendisinden istenmesi halinde, aynı kanun'un 704'üncü madde hükmüne dayanarak borçlu olmadığının tespiti yönünde dava açma olanağına sahiptir.
Diğer yandan, henüz keşide edilmemiş, çek vasfında olmayan tamamen boş çek yaprakları tedavüle konmuş sayılamayacağından, hesap sahibi tarafından zayi nedeniyle iptal davası açılmayacağı, ele geçirenlerce imzalanıp doldurulması sonrasında, çeke dayalı hak iddia edene karşı menfi tespit davası açılabileceği, bu nedenle boş çek yapraklarına dayanarak iptal isteminde bulunmakta hukuki yarar bulunmadığı gerekçesiyle, istemin reddine karar verilmelidir.
Dava konusu bir çek'in ibraz edildiği gerekçesi ile istemin reddine karar verilmiş olup, aynı sonuca yukarıda açıklanan gerekçelerle varılması gerekir ise de, hüküm sonucu itibariyle doğru olmuştur.
Ne var ki, davacının dava dilekçesinde sıraladığı çek'lerden ikisi için yukarıda açıklanan gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi,gerekirken, bu iki çek bakımından iptal kararı verilmesi doğru olmamış, çekişmesiz yargıya ilişkin bu tür davaların niteliği karşısında, temyiz eden davacı da olsa, davanın kısmen kabule ilişkin hüküm bozulması gerekmiştir.
2- Zayi edildiği öne sürülen dava konusu çek'lerden birinin yasal hamili olduğunu iddia ederek ortaya çıkan üçüncü kişi nedeniyle TTK'nun 675'inci maddesi hükmünün uygulanabilmesi için, hamilin bu davayı açmış olması gerekir. Oysa, bu davayı hamil açmamış olup, dava sırasında ortaya çıkan çek için yazılı şekilde hüküm kurulması da kabul şekli bakımından doğru görülmemiştir.
Diğer yandan, yapılan son ilanda da TTK'nun 673'üncü maddesinde öngörülen asgari 3 ay olarak verilen sürenin 09.10.2004 tarihinde dolmasından sonra, 27.10.2004 tarihinde yapılan başvuru ile anılan bir çek ortaya çıkmış olup, aynı kanunun 676/1 'inci madde hükmü uyarınca, iptal kararı verilebilmesi yine, hamilin bu davayı açmış olmasına bağlıdır. Bu itibarla, anılan bu çek bakımından mahkemece, yazılı şekilde hüküm kurulması da yine kabul şekli bakımından bu yönden de doğru bulunmamıştır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, hükmün BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 29.05.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.