Mesajı Okuyun
Old 14-11-2008, 16:21   #5
akil

 
Varsayılan

sayın meslektaşlarım sınava çalıştığım kitabın yazarına konuyu ilettim. açıklaması şu şekilde paylaşmak isterim.(http://www.themiskariyer.com/)
)2008 YILI KAYMAKAM ADAYLIĞI SINAVINDA TARTIŞMAYA NEDEN OLAN 78 ve 79. SORULAR HAKKINDA
AÇIKLAMA

İYUK 10. maddesinin 2.bendinin 3.cümlesi, hiçbir şekilde 2. cümlesini desteklemez ve onun devamı değildir; çünkü bendin 3. cümlesi 1. cümlenin devamıdır. Dolayısıyla kesin olmayan cevaptan sonra idare edilenler 2. cümlede sözü edilen süreleri geçirirse, idare, sürelerin geçirilmesinden sonra cevap dahi verirse bu durum, ilgiliye kesinlikle yeni dava hakkı doğurmaz. 3. cümledeki yeniden dava açılması imkanı idarenin tamamen susması halinin sonrasında uygulanabilecek bir hükümdür. (Prof.Dr.Zehra Odyakmaz, Ümit Kaymak, İsmail Ercan, İdari Yargı, İkinci Sayfa, 4.Bası, s. 260).

Nitekim Danıştay 7. Dairesi başkanı Turgut Candan, İdari Yargılama Usulü Kanunu adlı eserinde bu durumu şöyle anlatmaktadır: “…Her ne kadar, bu cümleden sonra gelen cümlede, ‘Dava açılmaması veya davanın süreden reddi hallerinde, altmış günlük sürenin bitmesinden sonra yetkili idari makamlarca cevap verilirse, cevabın tebliğinden itibaren altmış gün içinde dava açabilir.’ denilmekte ve bu cümle, fıkranın sonuncu cümlesi olması itibariyle, kendisinden önce gelen cümlelerin tümünü ilgilendiriyormuş izlenimini vermekte ise de; cümlede kullanılan ‘… altmış günlük sürenin bitmesinden sonra yetkili makamlarca cevap verilirse,…’ ibaresi, içerdiği düzenlemenin, salt, altmış günlük ilk bekleme süresi içerisinde cevap vermeyen idarenin başvuruda bulunana daha sonra vermiş olduğu cevaplar dolayısıyla uygulanabilir nitelikte olduğunu; bu ilk bekleme süresi içerisinde idarece verilen kesin olmayan cevaba karşı dava açmayan, dava açma hakkını altı aylık bekleme süresinde kesin cevap alamaması üzerine de kullanmayan veya açmış olduğu davası süre aşımı sebebiyle reddedilen idare edilene, idari dava açma süresi geçtikten sonra verilen kesin cevaplar üzerine uygulanamayacağını göstermektedir. Bununla birlikte; idare edilenler arasında, başvurusuna hiç cevap alamayanlarla kesin olmayan nitelikte cevap alanlar arasında, yapılan bu ayrım ve fıkranın düzenleniş biçimi, uygulamada, sorun yaratacağa benzemektedir.” (Turgut Candan, İdari Yargılama Usulü Kanunu, Maliye ve Hukuk Yayınları, Ekim 2005, s.416).

Benzer şekilde Danıştay 8.Dairesinin, 25.10.2000 tarih, 98/7093 esas ve 2000/6612 karar sayılı kararında da bu durum açıkça belirtilmektedir. Danıştaya göre: “İYUK’nun 10. maddesinde öngörülen altmış günlük bekleme süresi içerisinde (hiç cevap vermeyen) idarenin bu sürenin geçmesinden sonra cevap vermesi durumunda, dava açma süresi işlemeye başlar.”
Nitekim Danıştay 7. Dairesinin bir başka kararında bu durum daha açık belirtilmektedir. Danıştaya göre: “İYUK’nun 10.maddesinde öngörülen altı aylık bekleme süresinin, 60 günlük bekleme süresi içerisinde KESİN OLMAYAN CEVAP VERİLMESİ HALİ İLE SINIRLI OLDUĞU; bu süre içerisinde hiç cevap verilmemesi durumunda, sonradan verilen cevabın tebliğ tarihinden itibaren yeni bir idari dava açma süresi başlar.”

Yanılgı şuradan kaynaklanmaktadır: Bendin 2. cümlesi 1994 yılı kanun değişikliğiyle eklenmiştir. Dolayısıyla 3. cümlenin düzenleniş biçimi, bentteki ilk iki cümle için de geçerli olduğu izlenimini vermektedir.