Mesajı Okuyun
Old 10-11-2008, 21:37   #6
Av.Feridun Yurtsever

 
Varsayılan

Olayı birebir karşılayan bir kararı uzun aramalara rağmen bulamadım. Ancak diğer meslektaşlarımın dediği gibi, bir yandan BK'da yer alan hata ve hile hükümleri; öte yandan da okur- yazar olmayanlarca düzenlenmiş senetlerin kıyasen uygulanması sözkonusu olabilecektir. Özellikle hile, olayda uygulanabilecektir.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi

E:2002/15303
K:2003/2391
T:06.03.2003

Taraflar arasindaki iptal davasının yapılan yargılaması sönunda ilamda yazılı nadenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davaçı avukatı tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde taraflardan gelen olmadığından incelemenin evraklar üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, kızı olan davalıya ölünceye kadar bakma vaadi ile evini vermek istediğini, ancak okuma yazma bilmediğini, bilahare noterden satış gösterildiğini öğrendiğini, kendilerine bakmayıp eziyet ettiklerini ileri sürerek hata ve hile nedeniyle 5.7.2000 tarihli tapusuz taşınmaz mal devir sözleşmesinin iptalini talep etmiştir.
Davalı, yardım amacıyla evin düşük bedelle satıldığını, hata, hile olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, tanık beyanlarına, ceza dosyasına ve sözleşmenin noter huzurunda yapılmış olduğuna dayanılarak ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşme tapusuz taşınmazın satışından kaynaklanmaktadır. Davacı sözleşme içeriğine vukuf peyda etmediğinin kendisinin okur yazar olmadığını, ölunceye kadar bakma vaadi ile satış yapmak isterken satış yapılmıs olduğunu, kızı olan davalının kendilerini evden cıkarmak istediğini de oğrendiginı bildirerek bu davayı açmıştır.
Davalı ise sözleşmenin yöntemine uygun yapıldığını, davacının sözleşme munderecatına vakıf olduğunu savunmuştur.
Dosyadaki 5.7.2000 tarihli 15377 yevmiye nolu sözleşmede davacının yaşlı olduğu ve okur yazar olmadığının vurgulandığı açık ve belirgindir. BK. 15, Noterlik Kanunu 86 ve 87. maddelerine göre ilgili okuma ve yazma imkanına sahip değilse hazır bulundurulan iki tanık huzurunda maksadını notere beyan eder. Noter bu beyanı yazdıktan sonra tutanağı okur ilgili ve taraflar beyanın aynen yazıldıgını beyan ettikten sonra altı imzalanır. 12.2.1930 tarih ve 29/30 sayılı İctihadı Birleştirme Kararına gore imza vazına muktedir olmayan veya imza bilmeyen kisiler tarafından verilen senedin ıhtiyar heyeti ve mahallince tanınan iki kişi tarafından onaylamadıkça sözleşmenin hükümsüz olduğu açıklanmıştır. Bu nedenle okur-yazar olmayan tarafça Noter huzurunda düzenlenmiş olan senedin, iki tanık önünde okunup beyana uygun olduğu bildirildikten sonra az yukarıda açıklanan İçtihat ve Noterlik Kanunu'nun ilgili maddelerinin ışığı altında değerlendirilmesi gerekirken mahkemece bunlara aykırı olarak okunduğu bildirilmemiş olan senede itibar edilerek davanın kabulü yerine reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı temyiz edilen hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 6.3.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.