Mesajı Okuyun
Old 07-11-2008, 15:31   #10
ahmetyılmaz

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
İkinci Hukuk Dairesi
Esas No
: 1995/05087
Karar No
: 1995/05644
Tarih
: 15.05.1995

VASİYETNAMEYE DAYALI TAPU İPTALİ VE TESCİL
VASİYETİN AÇILMASI
ÖZET:
Vasiyetnameyi düzenleyen sulh hakimi, noter ya da memur; vasiyetnamenin aslını veya onaylı bir örneğini, ölüm zamanına ve hatta ölümün öğrenilmesine kadar saklamakla yükümlü olup, ölüm zamanında çıkan vasiyetname, iptalini gerektiren bir eksiklik taşıyor olsa dahi hemen sulh mahkemesine verilir, sulh hakimi, tereke için gereken önlemleri derhal alır ve MK.nun 536. maddesi uyarınca vasiyetnameyi açar. Bundan sonra, mirasta hak sahibi olanların her birine vasiyetnamenin kendilerini ilgilendiren bölümlerini tebliğ eder. Vasiyetnamenin yeterli kabulü için sulh hakiminin onayı gerekmekle birlikte, hükümlerinin yerine getirilebilmesi için; öncelikle, sulh hakimi tarafından koşullarına uygun biçimde açılmış ve itiraza uğramamış olması gerekir. Ayrıca vasiyetname ile oluşan hakka karşı açılacak davaların zamanaşımının başlaması, vasiyetin kurallarına uygun biçimde açılmasına bağlıdır. Zira, vasiyetin iptali davası, davacının ölüme bağlı işlemin geçersizliğini öğrendiği günden bir yıl ve her halde vasiyetnamenin açıldığı tarihten beş yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.
Buna göre; vasiyetnamenin usulüne uygun olarak açılıp açılmadığı anlaşılmadığı takdirde, bu konuda taraflardan bilgi istenmeli ve sonucuna göre işlem yapılmalıdır.

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

Taraflar arasındaki vasiyetnameye dayanan şahsi hakka dayalı tapu iptali ve tescil davasının yargılaması sonunda verilen kararın davalı tarafından temyizi üzerine dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda

Vasiyetnameyi düzenleyen Sulh Hakimi, noter veya memur aslını yada onaylı örneğini saklamakla yükümlüdür (MK. 484). Saklama yükümlülüğü ölüm zamanına kadar hatta ölümün öğrenilmesine kadar devam eder. Ölüm zamanında çıkan vasiyetname iptalini gerektirir bir eksiklik içinde olsa bile, hemen Sulh Mahkemesine verilir. Bu yükümlülük vasiyetnameyi yanında bulunduran herkes için geçerlidir. Vasiyetnameyi alan Hakim tereke için derhal gerekli önlemleri alır (MK. 535). Vasiyetnameyi açar (MK. 536). Bundan sonra mirasta hak sahibi olanların her birine vasiyetnamenin kendilerini ilgilendiren bölümlerini tebliğ eder (MK. m. 537). Vasiyetle mirasçı seçilmiş olupta hakları yasal mirasçılar veya tarihi eski olan bir kazandırma ile hak sahibi olanlar tarafından açıkça itiraza uğramayan kimseler tebliğden bir ay geçtikten sonra Sulh Hakiminden mirasçılıklarını gösteren bir resmi belgenin verilmesini isteyebilirler (MK. 538).

Bunlar da Kanuni mirasçılar gibi miras bırakanın halefi olurlar ve terekeye dahil hakları başkaca bir işleme tabi olmadan kendiliğinden iktisap ederler. (MK. 539/2). Ancak Vasiyetname ile kendilerine muayyen mal vasiyet edilenler aynı durumda değillerdir. Bunlar vasiyet yolu ile terekeden şahsi bir hak edinirler (Vasiyeti tenfiz memuru). Vasiyeti ifa ile mükellef olan varsa ondan, yoksa kanuni ve mansup mirasçılardan muayyen şeyin teslimini isteme hakkına sahiptirler (MK. 541). Kendilerine muayyen mal vasiyet edilenler Medeni Kanunun 633.maddesinden yararlanamayacakları gibi, kanuni ve mansup mirasçıların Tapu sicil memuru önünde mülkiyeti nakleden bir irade açıklamaları olmadan tapuda işlem yapılamaz. Bunun dışında Medeni Kanunun 541 ve 642.maddesi uyarınca mülkiyetin kendisine aidiyeti hakkında alacağı ilam üzerine hakim tarafından tescilin icrası için yazılan bir tezkere ile vasiyetnameyi ibraz ederek taşınmaz malın lehtar adına tescili sağlanabilir. (07.06.1994 tarihli resmi gazetede yayımlanan Tapu sicil tüzüğü 21)

Butlan def'i her zaman dermeyan edilebilirse de (MK. 501/2) vasiyetnamenin iptal davası, davacısının ölüme bağlı işlemin geçersizliğini öğrendiği günden bir yıl ve her halde vasiyetnamenin açıldığı tarihten beş sene geçmekle zaman aşımına uğrar (MK. m. 501). Şu halde vasiyetname ile oluşan hakka karşı açılacak davaların zaman aşımının başlaması vasiyetin açıklanan kurallara uygun olarak açılmasına bağlıdır. Açma işlemi bu yönden de önem taşır.

Her ne kadar vasiyetnamenin yeterli kabulü için Sulh Hakiminin onayı gerekmez ise de hükümlerinin yerine getirilebilmesi için öncelikle Sulh Hakimi tarafından yukarıda açıklanan şekilde açılıp itiraza uğramamış olması gerekir. (YHGK. 07.07.1993 günlü 392-508 sayılı kararı)

Somut olayda vasiyetnamenin usulüne uygun olarak açılıp açılmadığı anlaşılmamaktadır. Bu konuda taraflardan bilgi istenmesi sonucuna göre işlem yapılması gerekir.

Bu hususların gözetilmemesi eksik incelemeyle hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.

Sonuç: Temyize konu hükmün açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sair yönlerin şimdilik inceleme dışı bırakılması temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, oybirliğiyle karar verildi.15.05.1995


YKD.1995/09