Konu: Kesin Süre
Mesajı Okuyun
Old 06-11-2008, 16:46   #8
v. Aynur

 
Varsayılan

(1086 S. K. m. 163, 414) (3402 S. K. m. 36)
Dava: Taraflar arasındaki tespite itiraz davası üzerine yapılan yargılama sonunda; davanın reddine ilişkin verilen hüküm davacı N. tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Karar: Kadastro sırasında 135 ada 5 parsel sayılı 1999508 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz vergi kaydı, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle İ. adına tespit edilmiştir. Askı ilan süresi içinde N. tapu kaydı, irsen intikal, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece davanın reddine ve dava konusu parselin tespit gibi davalı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı N. tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, 3402 sayılı Kadastro Yasası'nın 36. maddesi uyarınca keşif giderlerinin mahkeme veznesine verilen süre içerisinde depo edilmemesi nedeniyle davanın usul yönünden reddine ve tespit gibi tescile karar verilmiştir.
Bir davada yargılama giderlerinin ödenmemesi ya da verilen önele karşı keşfe gidilememesi durumunda yapılması gereken işlemin nelerden ibaret olduğu 3402 sayılı Kadastro Yasası'nın 36. ve HYUY'nın 163. ve 414. maddelerinde belirtilmiştir. HYUY'nın 163. maddesinde biri yasal, diğeri hakim tarafından tanınan iki türlü önelin varlığı kabul edilmiş olup bu önellere uyulmaması durumunda doğacak hukuksal sonuçlar açıklanmıştır. Keşif yapılması amacıyla mahkemece HYUY'nın 163. maddesi uyarınca ilgili tarafa keşfe ilişkin olarak verilen ara kararında yapılması gereken işlemin nelerden ibaret olduğunun tam bir açıklıkla ve eksiksiz olarak belirtilmesi, tanınan önelin işin yapılması için yeterli ve elverişli olması ( keşif giderlerinin hakim ve mahkeme personelinin yol tazminatını, taşıt giderlerini, tanık ve bilirkişi ücretlerini, bilirkişi ve tanıklara gönderilen davetiye giderlerini, işin durum ve içeriğine uzman bilirkişi ücretlerini karşılayacak biçimde ) ayrıntılı olarak saptanması, ücretin yatırılmasından itibaren tebligat işlemlerinin yapılması için uygun süre tanınması ve kesin önel gereğinin yerine getirilmemesi durumunda doğuracağı hukuksal sonuçların açıklanması gerekir.
Somut olayda 2000/11 esas sayılı ilgili dosyanın aslının getirilmediği, dosya aslı getirildikten sonra dava dosyalarının birleştirilmesinin düşünülmesi gerektiği, 1937 tarih 251 tahrir nolu vergi kaydının getirtilerek yerine uygulanmasının düşünülmesi gerektiği halde bu eksiklikler giderilmeden keşif günü verilmesi doğru olmadığı gibi; tarafların yüzlerine karşı 21.09.2000 günlü oturumda keşif için verilen ara kararı da usulüne uygun, açık ve yeterli bulunmamaktadır. Mahkeme heyetinin yolluğunun yukarıda açıklanan kurala göre belirlenmediği, yerel bilirkişiler için ücret takdir edilmediği, keşif giderlerinin 10 gün içerisinde mahkeme veznesine yatırılmasına karar verilirken ücretini yatırılmasından itibaren bilirkişi ve tanıklara tebligat yaptırılması için yasal 15 günlük süre tanınmadığı gibi kesin önel gereğinin ve sonucunun ne olduğu karara yansıtılmayarak, sadece "ihtarat yapıldı" denilmek suretiyle içeriği belli olmayan örtülü bir ifade kullanıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durum karşısında yasaya uygun biçimde verilmiş bağlayıcı bir kesin önelin varlığından söz etme olanağı yoktur.
Sonuç: Davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene geri verilmesine, 23.12.2004 tarihinde oybirliği ile karar verildi. 17. HD. ,2004/8907 Esas ve 2004/14024 Karar