Mesajı Okuyun
Old 05-11-2008, 18:56   #3
Ayşe KARHAN AKÇADAĞ

 
Varsayılan

Alıntı:
T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 1982/5077
K. 1982/5531
T. 21.6.1982
BOŞANMA ( Eşcinsel Kadın )
• ANA-BABANIN HUKUKU
743/m.148
ÖZET : Eşcinsellik gibi hastalık derecesine varan bir alışkanlığı bulunan kadına kız çocuğunun velayetinin verilmesi onun geleceğini tehlikeye düşüren bir durum doğurabilir.
Velayet düzenlenirken çocuğun sadece o andaki değil gelecekteki yararlarının korunması da gözönünde tutulmalıdır.
DAVA VE KARAR : ( G.D. ) ile ( R.D. ) arasındaki boşanma davasının yapılan muhakemesi sonunda; tarafların boşanmalarına dair verilen hüküm velayet yönünden davacı tarafından temyiz edilmekle; evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
Kocanın anaya yüklediği kusur gerçekleşmiş, kadında duruşmada bunu itiraz etmediği gibi hükmü temyiz etmemekle olayın varlığını kabullenmiş duruma düşmüştür.
Boşanma sebebi, toplumun asla hoş görmeyeceği "eşcinselliğe" Türkçe deyimi ile "Seviciliğe" dayanmaktadır. Böylesine marazi ( hastalık derecesine varan ) bir alışkanlığı bulunan kadına kız çocuğunun velayetinin verilmesi onun geleceğini tehlikeye düşüren bir durum meydana getirebilir. Küçüğün idrak çağına erip kişiliği zarara uğradıktan sonra onu, anasından uzaklaştırmak hiç bir anlam taşımaz. Velayet düzenlenirken gözönünde tutulacak husus, çocuğun sadece o andaki değil, gelecekteki yararlarının dahi her yönü ile korunmasıdır. Bu bakımdan çocuk henüz kötü alışkanlıklar edinmeden gerekli tedbirin alınması zorunludur. Hal böyle olunca, küçüğün ahlaki gelişimine, öncelik ve şefkatin üstünde değer verilmesi gerekir. Öyle ise "karşılaşılan iki kötülükten zarardan, hafifin tercih edilmesi" yolundaki kural gözetilerek çocuğun, babanın velayetine bırakılması uygun olur. Bu yönün gözetilmemesi usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen kararın gösterilen sebeple ( BOZULMASINA ), oybirliğiyle karar verildi.
Velayetle ilgili karar buldum umarım işinize yarar.