Değerli meslektaşlarım...
Olayı kısaca açıklayacağım ve mesleğin henüz başında olan biri olarak gerek teorik gerekse pratik görüşlerinize ihtiyacım var.

Müvekkilim 30dan fazla işçisi olan bir firmada müdür olarak 17 ay görev yapmıştır.
Net maaşı 2500 ytl olduğunu gösterir belgesi var.
Sigortası 810 ytl üzerinden yatırılmış.
2008 şubat ayında işten ayrılmıştır.Ayrılma olayı ise şöyle olmuştur ; müvekkilim o gün eşini durağa bırakırken firma yetkilisi telefon açıyor , telefonda bağırıyor.müvekkil iş yerine döndüğünde kendisiyle konuşmaya gidiyor.yalancılıkla suçlanıyor ve küfredilerek işten atılıyor.bunun üzerine müvekkil asıl yetkili (ilk konuşanın babası) ye gidiyor.durumu izah ediyor , yetkili işte kalması için ısrar etse bile müvekkilim bu vaziyette çalışamayacağını 2 hafta daha yerine biri bulunana kadar çalışacağını söylüyor. 2 hafta daha çalışıp işten ayrılıyor.

iş yerinden alacağı 3 aylık maaşı mevcut
ayrıca çalıştığı süre zarfında kendi arabası ile çalışanları işe götürmüş.bunun için hiç bir ücret almamış.
her gün ortalama 12 saat çalışmış.hiç bir fazla mesai ücreti almamış.
1000 ytl kadar kredi kartından firma için benzin parası ödemiş.
1 haftalık izin parası var almadığı
ve vergi iadesi

herhangi bir ibraname yok.zaten firma yetkilisi de bunları ödemeyi taahhüt etmiş zamanında ama hiç bir ödemede bulunmamış.

Şimdi bu dava iş mahkemesinde görülecek bir dava mı olacak yoksa asliye hukukda görülecek bir "alacak davası" mı olacak?
Kaçırdığım herhangi bir zamanaşımı var mı?
delil olarak neler önesürebilirim? (şahitler var)
dilekçemde dikkat etmem gereken hususlar nelerdir?

Saygılarımla...