Mesajı Okuyun
Old 28-10-2008, 15:23   #2
Av.Mehmet_Ali

 
Varsayılan

T.C.

YARGITAY

13. HUKUK DAİRESİ

E. 2001/12103

K. 2002/480

T. 21.2.2002

• İTİRAZIN İPTALİ ( Davacının Bacanağına Vermiş Olduğu Altınların Ödenmemesi Üzerine Yaptığı İcra Takibine Vaki İtiraz Nedeniyle )

• SENETLE İSPAT ZORUNLULUĞUNUN İSTİSNASI ( Usul-Füru Kardeşler Kayınpeder Karı-Koca Arasındaki İşlemlerin Tanıkla İspat Edilebilmesi )

• SAİR DELİL ( Hakimde Davanın Kabulüne İlişkin Kanat Oluşmadığı Takdirde Yemin Deliline Dayanılabileceğinin Davacıya Hatırlatılmasının Gerekmesi )

1086/m.289,293,356

2004/m.67

ÖZET : Taraflar arasında bacanak olması nedeniyle HUMK.nun 293. maddesinde belirtilen şekilde bir akrabalık ilişkisi mevcut değildir. Davalının aynı yasanın 289. maddesine göre tanık dinlenmesine açık muvafakatı bulunmadığından ve dava edilenin değeri gözetildiğinde olayda tanık dinlenme olanağından söz edilemez.Ayrıca dava dilekçesinde her türlü delil demek suretiyle yemin deliline de dayandığı anlaşılmaktadır. Bu durumda davacıya, davalı tarafa bir yemin yöneltme hakkı olduğu hatırlatılarak hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmelidir.
DAVA : Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, davalı ile bacanak olduklarını, davalının taşınmaz almak için kendisinden borç para istediğini, davalıya 7 tane bilezik ile 50.000.000 TL ödünç verdiğini, ancak davalının bu altınları ve parayı geri ödemediği gibi icra takibine de itiraz ettiğini ileri sürerek icra takibine vaki itirazın iptalini, 750.000.000 TL alacağın ve icra inkar tazminatının hüküm altına alınmasını istemiştir.
Davalı, davacıdan altın ve borç para almadığını, iddianın yazılı belge ile ispatı gerektiğini savunmuş ve davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davacı ve davalının bacanak olup yakın akraba olmaları nedeniyle senette ispat kuralının uygulanamayacağı, davacı tanıklarının davacı iddiasını doğruladığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile icra takibine vaki itirazın 653.000.000 TL üzerinden iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı ve davalının eşlerinin kardeş oldukları, yani tarafların birbirlerine bacanak olduğu tarafların kabulündedir. Mahkemece tarafların yakın akraba olduklarından bahisle tanık dinlenmiş ve tanık beyanlarına itibar edilmiştir. Hemen belirtmek gerekir ki, mahkeme kabulünün aksine taraflar arasında HUMK.nun 293. maddesinde belirtilen şekilde bir akrabalık ilişkisi mevcut değildir.
Davalının aynı yasanın 289. maddesine göre tanık dinlenmesine açık muvafakatı bulunmadığından ve dava edilenin değeri gözetildiğinde olayda tanık dinlenme olanağından söz edilemez. Davacı, iddiasını bunlar dışında yazılı delille kanıtlayamamıştır. Ne var ki dava dilekçesinde her türlü delil demek suretiyle yemin deliline de dayandığı anlaşılmaktadır. Bu durumda davacıya, davalı tarafa bir yemin yöneltme hakkı olduğu hatırlatılarak hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmelidir. Mahkemece değinilen bu yön gözardı edilerek, olayın niteliği ve taraflar arasındaki akrabalık ilişkisinin yanlış değerlendirilmesi sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz olunan hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 21.2.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.