Sayın konuk;
Belçika vatadaşlı eşinizle evlenmişsiniz ve onun yaşadığı ülkeye gitmek için de aile birleşim vizesine başvurmuşsunuz ve bu başvurunuz sebebiyle de Belçika yabancılar polisinden red cevabı almışsınız. Bunun sebebi Belkçika'daki yabancılar yasasındaki hükümler olabilir veya yabancılar polisinin haksız bir red sebebi olabilir.
1. Son dönemlerde Avrupa Birliği ülkeleri yabancıların ülkelerine girişlerini engellemek için kendi yasalarına engelleyici hükümler koydular. Örnek olarak yakın zamanda yürülüğe giren alman yabancılar yasasından önce bir Türk kökenli ( erkek veya kadın ) eğerki Alman vatandaşı ise yeterli geliri olmasa bile ve de Türkiye'deki eşi Almanca dilini bilmese bile Türkiye'deki eşini rahatlıkla buraya getirebiliyordu. Şu anki Alman yabancılar yasasına göre ise; Almanya'daki eş Alman vatandaşı olsa bile, hatta Alman kökenli Alman vatandaşı olsa bile Türkiye'den evlilik yaparak eşini aile birleşim vizesi ile getirmek istiyorsa; çalışmak zorunda ve bu çalışmasından elde edeceği gelir kendisinin ve Türkiye'den getireceği eşinin bütün ihtiyaçalarını ( yeterli büyüklükteki bir evin kirası da dahil olmak üzere ) karşılar mahiyette olmalıdır. Yani sosyal yardıma ihtiyaç duymayacak derecede ikisinin tüm ihtiyaçlarını karşılar oranda bir gelir olmalı. Yine aynı yabancılar yasanın düzenlemesine göre bu da yetmiyor. Türkiye'den Almanya'ya gelecek eş yeterli derecede Almanca öğrenmediği sürece, burdaki eşinin geliri yeterli olsa bile Almanya'ya giriş yapamıyor. Benim tahminimce Belçika yabancılar yasasında da sizin oraya girişinizi engeller mahiyette hükümler mevcuttur. ( Ordaki eşinizin yeterli gelirinin olmaması, ikinizin yaşayacağı yeterli bir ev tutmaması veya sizin Belçika'daki dili bilmemeniz gibi.
2. Yukarıda bahsettiğim noktalarda bir sorununuz olmadığını düşünüyorsanız o zaman yabancılar polisinin keyfi bir uygulaması ile de muhatap olmuş olabilirsiniz. Bunun için de eşiniz Belçika'da Belçika yabancılar hukukuna hakim bir avukat kanalı ile yabancılar polisinin işleminin hukuka aykırılığı sebebiyle mahkemeye başvurabilir.

Aslında bahsi geçen engelleyici hükümler gerek ilgili ülkelerin kendi yasalarındaki Ailenin Korunması hükümlerine ve de özellikle de Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki veya Türkiye ile ilgili ülkeler arasındaki bazı sözleşmeler sebebiyle hukuka aykırı. Sonuna kadar bunun takipçisi olmak ise mağdurların gerekli direnişi göstermeleri ile mümkündür. İç hukuk yolları fayda etmese bile işin insan hakları mahkemesi boyutuna vardırılması durumunda bu tür yasaların hukuka aykırı olduğu yönünde karar verileceği inancındayım.