Mesajı Okuyun
Old 13-10-2008, 14:34   #1
denipre

 
Varsayılan Rıza dışı elden çıkan araç ,noter ve bakanlığın sorumluluğu

aracını satmak için gazeteye ilan veren müvekkil ,kendisine güven veren şahıslarla çek ve bir miktar para karşılığı anlaşır.Şahıslar aracı teslim alır.Çeki verirler.parayı ise sonra getireceğiz diyip ayrılırlar.Bu arada Şahıslar ruhsatla kimlik bilgilerini karşılaştırmak için nüfus cüzdanını isterler.bir yolunu bulup nüfus cüzdanını da alıp götürürler.
kısa vadeli çek karşılıksız çıkınca ve şahıslar ortadan kaybolunca hemen savcılığa başvurulur.Şahısların organize şekilde başka şahısları da bu yolla dolandırıdığı ortaya çıkar.
1-suç duyurusundan hemen 2 gün sonra sulh ceza mahkemesi araca el koyma kararı çıkarır.evrakın ikmali için c.savcılığına tevdiine karar verir.Ancak evrak savcılıkça trafiğe gönderilene veya bildirilene kadar ,üstelik tedbir kararından tam 5 gün sonra ,müvekkilin kimliğine fotoğraf yapıştırmak suretiyle müvekkilmiş gibi sahte imza ile başka ilde satış yapılır.Bu noktada savcılığın evrakı geciktirmesi neticesi bakanlık sorumlu tutulabilir mi?
2-Satış yapılırken gerekli özeni göstermeyen noterin sorumluluğuna ,ne ölçüde nasıl gidilebilinir ?
3-araç sahte kimlikle satıldıktan sonra çok kısa süreler içinde defalarca el değiştirmiştir.En son araç başka bir ilde bir şahısta bulunup ,savcılıkça müvekkile yediemin olarak teslim edilmiştir.ancak araç il değiştirdiğinden ,tescil birimi ile plakası değişmiştir.Müvekkil aracı kullanamamaktadır.Başka ildeki devir ve işlemler o ilin savclığınca takip edilmekte henüz dava açılmamıştır.Aracı kullanamayan ,kasko ve trafik sigortası yaptıramayan ve aracı garajında muhafaza etmek zorunda kalan müvekkil için neler yapılabilir ? Açılacak davalarda zamanaşımı süresi neye göre tespit edilecektir.?
değerli görüşlerinizi bekliyorum.Saygılar...