Mesajı Okuyun
Old 09-10-2008, 11:02   #3
Sinerji Hukuk Yazılımları

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
3.Hukuk Dairesi

Esas: 2004/10047
Karar: 2004/9641
Karar Tarihi: 23.09.2004

ÖZET: Senede bağlanması gelenek olmayan hukuki işlemler, miktar ve değerine bakılmaksızın, tanık ile ispat edilebilirler. Ancak bunun için 1- Hukuki işlemin senede bağlanmamasının adet haline gelmiş olması 2- Bu hususun istikrarlı bulunması ve 3- Aynı zamanda kamuoyu tarafından bu geleneğe inanılmış olması gerekir. Davada bu şartlar gerçekleşmemiştir. Bu nedenle dinlenen tanık beyanlarına dayanılarak hüküm kurulması doğru değildir. Ancak dava dilekçesinde, yemin deliline de dayanıldığına göre davacıya yemin teklif etme hakkının bulunduğu hatırlatılarak varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanlış gerekçeler ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.

(1086 S. K. m. 288, 293)

Dava: Dava dilekçesinde 340.000.000 lira alacağın masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabul, kısmen reddi cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Karar: Davacı dilekçesinde, davalılara hayvan sattığını, ancak bakiye 340.000.000 lira bedeli tahsil edemediğini beyan ederek, bu alacağın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalılar savunmalarında davayı kabul etmediklerini ifade etmişlerdir.

Mahkemece, yörede hayvan alım satımlarında çek senet alınmadan alışverişin yapılması konusunda bir teamülün oluştuğu gerekçesi ile ve tanık beyanları esas alınarak, davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.

HUMK. nun 288/1 maddesi gereğince Bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacı ile yapılan hukuki işlemlerin yapıldıkları zamandaki miktar ve değerleri 40.000.000 TL'yı geçtiği takdirde, senet ile ispat olunması gerekir. Mahkemece, yörede hayvan alım satımlarında senet alınmaması yönünde bir teamül oluştuğu gerekçesi ile iddianın tanık ile ispat edilebileceği sonucuna varılmıştır.

HUMK. nun 293/4 maddesi uyarınca, senede bağlanması gelenek olmayan hukuki işlemler, miktar ve değerine bakılmaksızın, tanık ile ispat edilebilirler. Ancak bunun için 1- Hukuki işlemin senede bağlanmamasının adet haline gelmiş olması 2- Bu hususun istikrarlı bulunması ve 3- Aynı zamanda kamuoyu tarafından bu geleneğe inanılmış olması gerekir. Davada bu şartlar gerçekleşmemiştir. Bu nedenle dinlenen tanık beyanlarına dayanılarak hüküm kurulması doğru değildir. Ancak dava dilekçesinde, yemin deliline de dayanıldığına göre davacıya yemin teklif etme hakkının bulunduğu hatırlatılarak varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanlış gerekçeler ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK. nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.09.2004 tarihinde oybirliği ile karar verildi.(¤¤)