Mesajı Okuyun
Old 04-10-2008, 00:14   #3
m_argun

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Yücel Kocabaş
Böyle bir durumda kiralayan kira dönemi sonuna kadarki kira alacağını , o yerin ayni şartlarla kiraya verilebileceği tarihle sınırlı olmak üzere kiracıdan talep edebilir.

T.C.
YARGITAY

6. HUKUK DAİRESİ

E. 2005/7728

K. 2005/10570

T. 21.11.2005

• ERKEN TAHLİYE NEDENİYLE YOKSUN KALINAN KİRA BEDELİ ( Kiracı Kira Süresi Sona Ermeden Kira Sözleşmesini Tek Taraflı Feshederek Kiralananı Tahliye Ettiğinde Kira Süresinin Sonuna Kadar Olan Kira Paralarını Ödemekle Yükümlü Olduğu )

• KİRA SÖZLEŞMESİNİN TEK TARAFLI FESHİ ( Kira Süresi Sona Ermeden Kiralananı Tahliye Ettiğinde Kira Süresinin Sonuna Kadar Olan Kira Paralarını Ödemekle Yükümlü Olduğu )

• KİRA SÜRESİ SONA ERMEDEN KİRA SÖZLEŞMESİNİN TEK TARAFLI FESHİ ( Kiralananı Tahliye Ettiğinde Kira Süresinin Sonuna Kadar Olan Kira Paralarını Ödemekle Yükümlü Olduğu )

818/m.44

ÖZET : Dava erken tahliye nedeniyle yoksun kalınan kira bedelinin tahsiline ilişkindir. Kural olarak kiracı kira süresi sona ermeden kira sözleşmesini tek taraflı feshederek kiralananı tahliye ettiğinde kira süresinin sonuna kadar olan kira paralarını ödemekle yükümlüdür. Ne var ki davacı kiralayanın bu yeri yeniden kiralanması konusunda çaba göstermesi ve böylece zararın önlenmesi B.K.nun 44.maddesi gereğidir.
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar davacılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava erken tahliye nedeniyle yoksun kalınan kira bedelinin tahsiline ilişkindir. Mahkeme davayı red etmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.
Davacı vekili, dava dilekçesinde, davalının 1.7.2003 başlangıç tarihli ve on yıl süreli sözleşme ile kiracı olduğunu, davalının taşınmazda dört ay oturduktan sonra 11.11.2003 tarihinde kasım ayı kirasını da ödemeden tahliye ettiğini, kiralananın 1.1.2004 tarihinde yeniden kiraya verildiğini boş kalan iki aylık kira bedeli 2.840.000.000.-TL'nin tahsilini istemiştir. Davalı vekili ise davacının taahhütlerine uymadığını, bodrum kattaki tamiratların yapılması için şifahi olarak bildirdiğini,yerine getirmeyince tahliye ettiklerini aylık kiranın 1000 Dolar olduğunu belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Taraflar arasında düzenlenen 1.7.2003 başlangıç tarihli ve on yıl süreli sözleşmede bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmede aylık kiranın 1000 Dolar olduğu yazılıdır. Kural olarak kiracı kira süresi sona ermeden kira sözleşmesini tek taraflı feshederek kiralananı tahliye ettiğinde kira süresinin sonuna kadar olan kira paralarını ödemekle yükümlüdür. Ne var ki davacı kiralayanın bu yeri yeniden kiralanması konusunda çaba göstermesi ve böylece zararın önlenmesi B.K.nun 44.maddesi gereğidir.
Davalı kiralananı davacıya haber vermeden 11.11.2003 tarihinde tahliye ettiği ve kiralananın davacı tarafından 1.1.2004 tarihinde yeniden kiraya verildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda davalı tahliye tarihi olan 11.11.2003 tarihi ile yeniden kiraya verilme tarihi olan 1.1.2004 tarihler arasındaki iki aylık kiradan sorumludur. Bu nedenle davanın kabulüne karar vermek gerekirken, yazılı şekilde davanın red edilmesi hatalı olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Hükmün yukarda açıklanan nedenle BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine, 21.11.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
yarx


Alıntı:
Yazan eda1035
uyarlama talebinden sözleşme dahilinde feragatın geçerliliği mevcut içtihatlarda ne şekildedir?

Eda Hanım, sayın Kocabaş'ın görüşlerine katılıyorum. Ayrıca sözleşmenin yapıldığı tarihte zaten hali hazırda uyarlama davası açma hakkı henüz doğmamış bir haktı. Yargıtayımızın yerleşik içtihatlarına göre de doğmamış bir haktan peşinen feragat edilemez. Yani bu yapılmış olan feragat geçersizdir ve şartları varsa uyarlama davası açılabilir.

Alıntı:
Yazan Yücel Kocabaş
Kiracının ekonomik durumundan kaynaklanan fesih kiralayan yönünden haklı neden sayılmaz.

Bu durum 6570 sk'ya tabi kira sözleşmeleri için kuşkusuz doğrudur. Ancak, size cevap vermek için incelediğim Yargıtay kararlarında, bazı istisnai hallede, ekonomik durumun kötüye gitmesi, BK 264 anlamında "mühim sebep" olarak değerlendirilmiş. Eğer söz konusu kira sözleşmesi BK'ya tabiiyse bu hususu değerlendirmenizde fayda olacaktır..

Saygılarımla..