Sn. Av. Barış,
Sn.Suat ERGİN 'in yazdıkları aynen doğrudur ve tüm Türkiye'de bu şekilde uygulanır zira, 5271 s. CMK böyle emreder.
Tüm Mahkeme kararlarına ( sadece tutuklama değil) karşı itiraz yoluna gidilirken, itiraz dilekçesi CMK gereğince KARARI VEREN MAHKEMEY hitaben yazılır ve verdiği karardan dönmesi, başka bir ifade ile kararı düzeltmesi talep edilir. Şayet kararı düzeltmez ise itirazı inclemekle yetkili olan bir üst dereceli mahkemeye, itirazı incelemek - itiraz hakkında bir karar verilmek üzere-üzere gönderir.
Tutuklamayı Sulh ceza yargıcı vermişse ve itiraza rağmen kararını düzeltmez ise düzeltme talebini reddettiğini belirterek incelenmek üzere dosyayı Asliye ceza mahkemesine yollar. A.Ceza Mah.nin verdiği karar da kesindir.

Ancak şuna dikkat ediniz: Şayet ilk tutuklama (- soruşturma aşamasından bahsediyoruz) kararını sorgu yargıcı olarak , sulh ceza mahkemesinde Asliye ceza yargıcı vermişse, başka bir ifade ile Sulh Ceza Yargıcı yoksa ve nöbetçi olarak Asliye Ceza yargıcı tutuklama kararı verirse , itiraz yine Sulh Ceza Mahkemesine dilekçe ile yapılır ve talep reddedilirse bu kez Asliye Ceza Hakimi Merci olarak incelemez ve dosyayı bir sonraki no'lu Asliye Ceza Mah. yollar veya başka asliye ceza mah. yoksa doğrudan bağlı olduğu Nöbetçi Ağır Ceza Mah. yollar.

Bu kuralın ikinci istisnası da Sayın Adnan Koray'ın belirttiği durumdur.

Sizin söylediğiniz hadiseyi biz 5271 s.K.nun yeni yürürlüğe girdiği aylarda zorlama ile denemeye kalkıştık ama nafile. Doğrusu Sayın Ergin'in dediğidir.


Asliye Ceza Mah. bir dilekçe vererek dosyanın Ağır Cezya gönderilmesini talep eterseniz,Ağır Ceza mahkemesi reisi talebi usule aykırı olduğundan doğrudan reddeder ve Esastan( İtiraz yönünden) incelemez.

Saygılarımla.