Mesajı Okuyun
Old 19-09-2008, 14:16   #11
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan altınhukluk
1- Alacaklı hakkında tefecilikle ilgili soruşturma dosyası mevcut.
2- Benzinlik sahibiyle aralarında mazot alımı konusunda bir hukuksal ilişkinin olduğu mevcut. Her ne kadar mazot alım fişlerinde imzası bulunmasa dahi, ortada bir belge (fiş ) mevcut.
3- Mazotun belirli periyotlarla alındığı belli. ( Hasat dönemi)
4- Kullanım miktarı ve buna göre ödenecek meblağ da, hesap edilebilir nitelikte. Bir hasat döneminde kulllanılabilecek mazot bedeli hesaplanabilir mahiyette, önceki dönemlerle kıyas yapılarak. (Aynı evlerde kullanılan su veya elektrik tüketimi gibi)
5- Belirtilen vade tarihine göre talep edilen faiz miktarı çok fahiş.
6- Senedin keşide tarihiyle vade tarihi arasındaki zaman dilimi gözetildiğinde de, )soru sahibi sanırım çiftçi ve traktöründe kullanıyor) bu kadar mazot kullanması hayatın olağan akışına ters
7- Tanık da dinlenebilir vs
Sayın Meslektaşım Cengiz bey, neticede soru sahibi, ya bu kadar borçlu olmadığı bir miktarı haksız yere ödeyecek yada menfi tespit davası açarak hakkını arayacak. Kazanabilir veya kazanamaz. Neticede biz karar mercii değiliz, o konuda kesin bir şey söyleyemeyiz, kararı verecek yargılama makamı. Dava açmaya karar verecek olan da soru sahibi. Soru sahibi kişi de "bu konuda bilgisi olmayan sıradan bir vatandaş" değil, bir meslektaşımız. Kimsenin yönlendirmesiyle karar verecek bir şahıs değil. Ben kendi görüşümü ilettim, bu kadar borçlu olmadığım halde haksız yere ödeme yapmaktansa, dava yoluyla hakkımı aramayı tercih ederim.
Umarım tatmin edici olmuştur. Görüşüme saygı gösterip kendi görüşlerinizi sunarak soru sahibi meslektaşıma yardımcı olmak yerine niye böyle davrandığızı da anlamış değilim. Saygılar.

1: Alacaklı hakkında tefecilikle ilgili soruşturma olması, bonoya karşı açılan menfi tespit davasında ne işe yarar? Davacı, bonoyu borç aldığı para için verdiğini iddia etmiyor ki?
2, 3 ve 4: Alacaklı ile borçlu arasında mazot alım-satımı ilişkisi olması, borcun nedeninden soyut borç ikrarını içeren bono karşısında nasıl işe yarayacak? Bonoda "malen" kaydı olup olmadığı soruda belirtilmemiş. Yine bononun "teminat senedi" olduğuna ilişkin de soruda bilgi yok. (Olsaydı, soru sahibi meslektaşımız belirtirdi sanırım) Bono karşısında yazılı delil olmadan, "bononun bu alışverişin teminatı olarak düzenlendiği" ya da " bononun anlaşmaya aykırı doldurulduğu" gibi iddialar nasıl kanıtlanacak?
5: Faizle ilgili de soruda bir oran yok. 2005 yılında ticari temerrüt faizi oranları ilk altı ayda %42, sonrasında %30 idi. Soruda "23.000,00 ytl den senedi 2005 senesi itibari ile icraya koymuş bu senede 18/03/2007 tarihine kadar 12.760,00ytl faiz tahakkuk ettirilmiş ondan sonrada 13.000,00ytl daha faiz tahakkuk etmiştir." deniyor. 23.000-YTL.nin bir yıllık faizi %30'dan bile hesaplansa 6.900-YTL eder. Sorudaki gibi 2005'den 2007'ye 12.760-YTL faiz işlemiş olabilir.
6: Bonoya karşı "hayatın olağan akışı" kavramını nasıl kulanacaksınız? Bırakınız kambiyo senedini, adi yazılı bir belgeye karşı ileri sürülen iddialar yine yazılı delille kanıtlanmalıdır.
7. Yine bonoya karşı tanığı nasıl dinleteceksiniz?
Tüm maddeler için ek: Karşı tarafın ikrarı, tanık dinletmeye onay vermesi ya da yemin teklif edilip bundan kaçınması vb. halleri dışında, bonoya karşı menfi tespit davasının kazanılamayacağı kanısındayım.
Diğer yazdıklarınıza gelirsek:
Öncelikle, ilk mesajımı yalnızca size değil, kısaca ve sadece "menfi tespit davası açılması gerektiğini" belirten üç mesaja karşılık yazmıştım. Hukuksal dayanaktan yoksun bu yanıtlar elbette tatmin edici değildir ve eleştirilebilir. İlk mesajınız "Tek çıkar yol menfi tespit davası açmanızdır." tümcesinden ibaretti. Oysa bakınız, eleştirim üzerine konuyla ilgili uzun uzun yazmışsınız.
"Görüşüme saygı gösterip kendi görüşlerinizi sunarak soru sahibi meslektaşıma yardımcı olmak yerine niye böyle davrandığızı da anlamış değilim." diyorsunuz. Niye böyle yapıyorum? Belki de, bilgimi kendime saklıyor, meslektaşlarımdan esirgiyorumdur. Ne dersiniz?
Saygılarımla.