Mesajı Okuyun
Old 05-09-2008, 16:23   #6
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yorumunuzu anlayamadım

Şu iki örnekle açıklayabilirim:

1- Dedemin değerleri bütünüyle maddiyata dönük olsaydı, kötü bir yaşam geçirecekti:
Parası olan ama başka hiçbir şeyi, hatta zamanı bile olmayan; kedisini okşayamayan biri olacaktı.

2- Dedemin değerleri bütünüyle maneviyata dönük olsaydı, yine kötü bir yaşam geçirecekti:
Parası olmayan ama her şeye ihtiyaç duyan biri olacaktı, hatta kedisi bile olmayacaktı.

Sonuç: Dedem sahip olduğu değeri diğeri ile değiştirseydi sonuçta yine kötü bir yaşam geçirecekti. Demek ki değerlerle oynamakla dahi olunmuyor.

Ama değerlerle oynamayınca da dahi olunmuyor. Bu nedenle dedem saf olarak nitelendirilirdi.

Sayın Avni Ballıbaba’nın yazısından yeterince ders alamayışımızın nedeni belki de DAHİ olmakla MUTLU olmayı aynı anlamda kullanmasıdır.

Dahi olmak için de zeka gerekir; mutlu olmak için de zeka gerekir. Fakat bu ortak nokta ikisini aynı saymaya yetmez diye düşünüyorum:

Mutsuz dahiler vardır ama aptalların mutlu olduğu görülmemiştir. Zaten bu nedenle Sayın Yazar dehamızı yaşamda kullanmamızı önermektedir.

Saygılarımla