Mesajı Okuyun
Old 14-08-2008, 15:52   #2
madagaskar

 
Varsayılan

Merhaba
Noter yönünden cevap olarak şunları belirtebilirim...
Ağır ihmal ve kusuru nedeniyle sorumluluğu bulunduğunu düşündüğünüz, Noter'e karşı icra takibi yerine Noterlik Kanunu'na göre Noterlerin Kusursuz Sorumluluğu bulunması nedeniyle dava açmanız daha doğru olur düşüncesindeyim.Husumet Noterliklerin tüzelkişiliği olmadığından Noter'e yöneltilmelidir.

Noterlerin kusursuz sorumluluğu mevcut olsa bile; geniş anlamda yargı erkinin bir unsuru olan noterlerin her durumda kusursuz sorumluluğundan bahsedilerek sorumlu tutulması noterlerin içine düşebileceği tereddüt yüzünden çalışamaz hale gelmelerine yol açabilecektir.
Bu nedenle kusursuz sorumluluktan kurtulma şansları her zaman mevcuttur.
illiyet bağını kesici ,irade sakatlayıcı bir durum halinde, ille de kusursuz sorumlu tutmak hakkaniyete uygun değildir.
Neticede, sahtecilik uzmanı olmayan Noter den, gerçeğine çok benzeyen bir nüfus cüzdanı veya benzeri bir belgeye kanarak işlem yapması halinde üçüncü kişi yani sahteciliği gerçekleştirenin eylemi ile Noterin iradesini sakatladığı ve illiyet bağını kestiği değerlendirilir. Tüm dikkat ve özeni gösterdiği halde iğfal kabiliyeti bulunan bir belge karşısında alınabilecek hiçbir önlem yoktur. Zarar görenin veya üçüncü kişinin kusuru veya mücbir sebep hallerinde illiyet bağının kesileceği kabul edilmektedir.

Gazete sayfalarına yansıyan bir olayda, bir noterin, kendisine başvuran şahsın nüfus cüzdanı olarak ibraz ettiği belgedeki fotoğraf ile başvuran şahıs arasındaki farklılığın çıplak gözle dahi çok kolay farkedilebileceği durumda gerekli dikkat ve özeni göstermeyip sahteliği farketmeyerek işlem yapan noterin sorumlu olduğuna karar verilmiştir.

Bu anlamda, olayımızda, eğer ele geçirilebilmiş ise, Noterde yapılan işleme esas alınan sahte nüfus cüzdanı iğfal kabiliyetinin olup olmadığı incelenmelidir.
Saygılarımla



Alıntı:
Yazan emrahcevik
merhaba,

a kimliğini 2002 yılında kaybediyor. kimliği bulan b bu kimlik üzerine kendi resmini yapıştırarak x adında bir şirket kuruyor.

x şirketi tarafından müvekkile 2003 yılında yeni parayla 7.800.00 YTL bedelli çek veriliyor. çek karşılıksız çıkıyor.

karşılıksız çekten dolayı yapılan yargılama sonucu şirket yetkilisi ceza alıyor. fakat yetkili a olarak göründüğü için a yakalanıyor ve yanlışlık düzeltildikten sonra hakkında çıkan mahkumiyet kararı beraat olark düzeltiliyor. konuyla ilgili inceleme başlatılması için savcılığa suç duyurusunda bulunuluyor.

bu arada müvekkilin mağduriyeti devam ediyor. sahte kimlikle kurulan şirketten dolayı alacağını tahsil edemiyor.

şimdi gerekli dikkat ve özeni göstermedikleri için notere, bankaya ve ticaret sicil memurluğuna karşı icra takibi yapmayı düşünüyoruz. itiraz gelecektir muhtemelen.

sicil memurluğuna ve notere karşı yapacağımız icra takibinde husumeti kime yönelteceğiz? sorumlu işlemi yapan noter mi yoksa noterlik mi? ticaret sicil memurluğunun tüzel kişiliği var mı?

olayın esasına ilişkin çelişkili yargıtay kararları buldum. aydınlatırsanız sevinirim. teşekkürler.