Mesajı Okuyun
Old 12-08-2008, 16:10   #12
halit pamuk

 
Varsayılan

Bir de Yargıtay'ın şu içtihatını bir göz gezdirin..

Anladığım kadarıyla taraflar kararlaştırmamışsa ücret ödenmemesi, haklı istifa olmaz, diyor ancak, yapılan hukuki yardım kadar ücrete hak kazanılacağına hükmediyor.

T.C.
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/5183
K. 2005/5424
T. 16.5.2005
DAVA : Dava dilekçesinde 4.000.000.000 lira vekalet ücretinin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.

KARAR : Davacı vekili dilekçesi ile; davalı tarafın, taklit edilmiş paraları tedavüle koymak suçundan dolayı tutuklandığını, bunun üzerine müvekkiline vekaletname verdiğini ve ücret sözleşmesi imzalandığını; davalının 11.8.2004 tarihinde 4.000.000.000 lira avukatlık ücreti ödemeyi taahhüt etmesine ve müvekkilinin kendi edimini yerine getirmiş olmasına rağmen, davalının avukatlık ücretini ödemekten kaçındığını ileri sürerek; 4.000.000.000 lira vekalet ücretinin 11.8.2004 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı, duruşmaya katılmamış, bir cevapta vermemiştir.

Mahkemece, davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından süresinde temyiz edilmiştir.

TMK'nun 6.maddesine göre; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan herbiri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.

Davacı, davalının işlemiş olduğu suçtan dolayı hakkında açılan İzmir 5.Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada vekili durumundadır. Yargılama devam ederken, davacı davalıya çektiği telgrafla, vekalet ücreti borcunu ödemediğini ileri sürerek istifa ettiğini bildirmiştir. Taraflar arasında yapılan Avukatlık Ücret Sözleşmesinin 7.maddesinde "Müvekkilinin, bu sözleşmenin akdinden sonra vekalet vermemesi, dosyasını geri alması, avukatın yazılı iznini almadan başka avukatları teşrik etmesi veya bir başka avukata işini vermesi, istenen giderleri ödememesi, iddia veya savunma için gerekli bilgi, belge ve delilleri vermemesi, adresini değiştirdiği halde yeni adresini yazılı olarak bildirmeyip işin takibini bu suretle güçleştirilmesi, dava veya alacağın takibinden kısmen veya tamamen vazgeçmesi, karşı taraf ile sulh olması veya karşı tarafa ibra etmesi veya haklı bir sebep yokken avukatı azletmesi gibi işin takip ve sonuçlandırılmasını her ne suretle olursa olsun engellendiği durumlarda (Avukat) bu sözleşmeyi bozabilir.

Bu durumda, haklı bir nedenle bozulmuş olduğundan sözleşmede belirtilen ücretin tamamı (Avukatının) ilk istemde derhal ve bir defada ödenir." Hükmü mevcuttur. Görüldüğü üzere, vekalet ücretinin ödenmemesi halinde sözleşmenin bozulabileceğine ilişkin bir ifade bulunmamaktadır. Davacı, öncelikle kendi edimini yerine getirmeli, bundan sonra kararlaştırılan ücretin tamamını talep etmelidir.

Bu durumda, mahkemece yapılacak iş; davacı (vekilin), istifa ettiğini bildirdiği tarihe kadar geçen sürede yaptığı hukuki yardımın karşılığını takdir etmek ve belirlenecek miktar üzerinden alacağa hükmetmekten ibaret olmalıdır. Yanılgılı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 16.5.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.