Mesajı Okuyun
Old 11-08-2008, 17:19   #5
Sinerji Hukuk Yazılımları

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
4.Hukuk Dairesi

Esas: 1995/1204
Karar: 1995/2603
Karar Tarihi: 28.03.1995

ÖZET: Medeni Kanunun 917. maddesi hükmüne dayalı sorumluluktan doğan davada, Borçlar Kanununun 60/1. maddesinde öngörülen bir ve on yıllık zamanaşımı kuralı uygulanır. Hazinenin sorumlu olabilmesi için, tapu sicilinin tutulmasından zarar doğmuş bulunması, memurun hukuka aykırı eylemi olması, zarar ile eylem arasında illiyet bağı bulunması ve zararın kesin olarak gerçekleşmesi gerekir. Hazineye rücu niteliği taşıyan davada zamanaşımının başlangıcı, zararın gerçekleştiği tarihtir.

(743 S. K. m. 917) (818 S. K. m. 60/1)

Dava: Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı zamanaşımı yönünden davanın reddine ilişkin hükmün davacı avukatı tarafından duruşma istekli olarak temyiz edilmesi üzerine; tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor okunduktan sonra dosya incelendi, gereği konuşuldu:

Karar: Davacı vekili, Üsküdar Tavaşı Hasanağa Mahallesi'nde kaim 84 parsel nolu taşınmazda bulunan apartmanın zemin katta 40/420 arsa paylı 4 numaralı dairesini, 26.12.198 tarihinde direnin maliki Bahattin aracılığı ile tapuda yapılan işlemle, müvekkilinin satın aldığını, müvekkilinin bu daireyi 24.6.1987 tarihinde yine tapuda Mustafa'ya sattığını, ancak asıl malik Bahattin tarafından Mustafa aleyhine açılan tapu iptali davasının (satışın müvekkiline sahte evraklı vekil tarafından yapıldığının tespiti nedeniyle) kabul edilerek taşınmazın önceki malik Bahattin üzerine tescil edildiğini, Mustafa tarafından müvekkili hakkında Kadıköy Üçüncü Asliye Hukuk Mahkemesi'ne 1992/911 esas sayı ile açılan dava sonunda müvekkilinin tazminat ödemeye mahkum edildiğini ve icra takibi üzerine de adı edilene 290.920.000 lira ödemede bulunulduğunu ileri sürerek (Medeni Kanun'un 917/1. maddesi gereğince sorumlu olduğu iddiasıyla davalı Maliye Hazinesi'nde 290.920.000 lira zararının faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini) talep ve dava etmiş; mahkemece, davacının, hakkında Kadıköy Üçüncü Asliye Hukuk Mahkemesi'ne 27.11.1992 tarihinde dava açılmakla o tarihte zararını öğrendiği ve son olarak da o davada hüküm tarihi olan 20.5.1993 tarihinde (açıkça tazminatla mahkum edilmekle de) zararının kapsamını öğrenmiş olduğu, bu tarihten itibaren bir yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra 22.7.1994 tarihinde şimdiki davayı açtığı gerekçesiyle, davalı vekilinin zamanaşımı savunması yerinde görülmüş ve dava zamanaşımı nedeniyle reddedilmiştir.

Uyuşmazlık, tapu sicilinin tutulmasından (MK. md. 917) doğduğu ileri sürülen zarar nedeniyle açılan bu tazminat davasında zamanaşımı süresinin işlemeye başlayacağı tarihe ilişkindir. Medeni Kanun'un 917. maddesine dayanan sorumluluktan doğan davada Borçlar Kanunu'nun 60/1. maddesinde öngörülen bir ve on yıllık zamanaşımının uygulanacağı tartışmasızdır. Borçlar Kanunu'nun 60/1. maddesi uyarınca, zarar ve ziyan namıyla nakdi bir meblağ tediyesine müteallik dava, mutazarrır olan tarafın zarara ve failine ıttılaı tarihinden itibaren bir sene... mürurundan sonra (zamanaşımına uğrar) istima olunamaz. Medeni Kanunun 917. maddesi gereğince Hazine'nin sorumlu olabilmesi tapu sicilinin tutulmasından zarar doğmuş bulunması, memurun hukuka aykırı eylemi olması, zarar ile eylem arasında illiyet bağı bulunması koşullarına bağlıdır. Zarar doğmadıkça Hazine'nin sorumluluğundan söz edilemeyeceği açıktır. Bu davanın niteliği itibariyle zararın kesin olarak gerçekleşmesi gerekir. Bu nedenle olayda davacı hakkında 27.11.1992 tarihinde (yukarıda açıklanan) davanın açılması o tarihin zamanaşımının başlangıcı olarak kabulünü gerektiremeyeceği gibi, o davanın hüküm tarihi de zamanaşımı başlangıcına esas alınamaz; çünkü davacının zararı, hakkındaki ödetme kararının kesinleşmesinden sonra ve hatta giderek ödeme tarihinde doğmuştur. Kadıköy Üçüncü Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 20.5.1993 gün, 911/355 sayılı ödetme kararının 10.2.1994 tarihinde kesinleştiği, şimdiki (Hazine'ye rücu niteliği taşıyan) davanın ise bir yıllık zamanaşımı süresi geçmeden 22.7.1994 gününde açılmış olması ve olayda BK. madde 60/1'de öngörülen on yıllık tali zamanaşımı savunmasının reddi gerekirken, yazılı olduğu şekilde davanın zamanaşımı nedeniyle reddedilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarda gösterilen nedenlerle (BOZULMASINA) ve davacı yararına takdir edilen 750.000 lira duruşma avukatlık parasının davalı Maliye Hazinesi'ne yükletilmesine ve temyiz eden davacıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine, 28.3.1995 gününde oybirliği ile karar verildi.