Mesajı Okuyun
Old 11-08-2008, 11:10   #6
duyurucu1

 
Önemli

Alıntı:
Yazan Av.Ömer KAVİLİ

Salonda bulunan ve sanıkların mahkeme salonuna getirilmesinden sorumlu olduğunu belirten bir astsubay, sanık avukatlarından Ömer Kavili'ye sanık Serdar Karaçelik ile konuştuğu için müdahale ederek, (avukat ise cevaben) "Duruşmanın yöneticisi duruşma yargıcıdır, siz karışamazsınız" dedi. Söze karışan Cumhuriyet Savcısı Mehmet Demir de "Sen de konuşuyorsun" deyince, Kavili, "Bir avukatla böyle konuşamazsınız, üslubunuzu değiştirin" dedi. Tartışma sürerken savcı, Kavili'ye "İşaret ederek konuşma ulan" dedi. Savcı Demir, salondaki başka bir avukata da "Kes sesini ulan" diye bağırdı. Savcı, yargıca da "Yargılamanın ahengini bozuyorlar, atın bunları dışarı" dedi. Yargıç ayağa kalkıp, "Herkes sussun, gerginliğe hiç gerek yok" diye bağırınca salondaki tartışma yatıştı. Duruşmada dosyanın zamanaşımı yönünden incelenmesine karar verilerek duruşmayı erteledi.

------------ 0 -----------

Bir yargılama, bir sanık-müdafi konuşması, bir astsubayın müdafi avukatı engellemesi VE bir savcının sözleri.

Cumhuriyet gazetesi'nde 19 Temmuz 2008 günü 4 ncü sayfada yayınlanan haber, yorumsuz olarak hukukçuların bilgisine sunulmuştur.

Saygılarımla.

Ömer Kavili
İstanbul Barosu 15638

Sevgili Ömere Kavili,

Vay sen nasıl ast subayın işine karışırsın?Bir de kalkmış eti senin kemiği benim cinsinden kendisine teslim edilmiş sanıkla konuşuyorsun?Olacak şey mi?"Cık!Cık!"bir daha duymayayım,görmeyeyim.

Sanıklar duruşma salonuna getirildi ya sen sanık avukatı olarak müdafisin.

Nedir müdafi?

Bak bilmiyorsan anlatayım.Müdafi üzerinde siyah bir cübbe olur.Mahkemede hakimin sol tarafında oturur."Efet egfendim,sepet efendim" der başka da konuşmaz.

Birader sen kelkmış bu kuralı çiynemişsin.Eee Ast subay karışamasın da ne yapsın.Gene şükret haline.Ya kafana iki tane vuruverseydi tabancasının kabzasıyla.Malum tabanca kimdeyse astsubay odur.Zaten ben sana daha öncede söylemiştim."Şu hukuk fakültesinin yüksek kısmı olan astsubay mektebini de oku!"diye sen ne yaptın? Tembellik ettin.İllada hukuk deyip durdun.Neyse bir daha astsubaylara yargılama yapılırken hele hakimin huzurunda cevap verdiğini görmemiş olayaım.Bak ben o hakim gibi yumuşak davranıp tutanağa bir iki kelam bir şeyler yazdırıp olayın kapanmasını sağlamam bilesin.Alimallah cübbeni alırım sırtından.

Hem sen kim oluyorsun da sana "tehditvari olarak ulan "diyen savcıyada dikleniyorsun."Bak bak "Vallahi büyük günaha giriyorsun"Sen bakma onların savcı ve hakim diye ayrı ayrı oturduklarına.Asliye Ceza Mahkemelerinin çift hakimli olduğunu bilmiyor musun?Ee.Bilmiyorsan pes doğrusu.Esasında sana savcı ulan dememiş.İkinci hakim demiş.Onun adı savcı ama esas görevi hakimlik.Yani hakim danışmanı.yada neyse ney.Ben de karıştırdım.

Ama şurası bir gerçek ki;sen rahat durmuyorsun.Muzır avukatlardan olduğun belli.Muzır avukatlara ne yaparlar bilir misin.Ağzına biber sürerler.Nerede sürerler bilir misin? Ağır Cezada.Bak benim ağzıma biber sürdülerde hiç konuşuyor muyum?Aha ağzımı kapadım.Tövbe billah konuşmam.İsterse sanığı yanımda dövsünler.Dönüpte bakarsam aha şunun gibi olayım.Duruşmalarda da hiç konuşmam."Evet efendim" derim "sepet efendim"derim.günümü gün ederim.

Hem senin "derin baro" üyesi olduğun hakkındada kuvvetli şüphelerim var.Bak aklından çıkarma gözüm hep üzerinde.Bir daha yanlış işler yaptığını ,öyle duruşmalarda senin amirin durumunda olan astsubay gibi savcı gibi insanlarla tartıştığını,onlara cevap verdiğini görmeyeyim.