Mesajı Okuyun
Old 06-08-2008, 16:00   #8
v. Aynur

 
Varsayılan

KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK SUÇU - ÖDEME YASAĞINDAN KASTIN MAHKEMELERCE VERİLEN VE EK BEDELİNİN BLOKE EDİLDİĞİ ÖDEME YASAĞI KARARLARINI İFADE ETTİĞİ - KEŞİDECİNİN VERDİĞİ ÖDEMEDEN MEN TALİMATLARININ ŞİKAYET HAKKININ DOĞUMUNA ETKİ ETMEYECEĞİ-
(3167 S. K. m. 16) (6762 S. K. m. 711)
Karşılıksız çek keşide etmek suçundan şüpheli Cemile hakkında yapılan soruşturma sonucunda verilen, kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin İzmir Cumhuriyet Başsavcılığımın 12.06.2006 tarih ve 2005/98548 soruşturma, 2006/14133 karar sayılı kararına yönelik itiraz üzerine, itirazın reddine ilişkin Karşıyaka İkinci Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığının 27.09.2006 gün ve 2006/1048 müteferrik sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığı’nın Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 21.03.2007 gün ve 15258 sayılı kanun yararına bozma talebi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 04.04.2007 gün ve 2007/62086 sayılı tebliğnamesi ile dosya Dairemize gönderilmekle incelenip, gereği görüşülüp düşünüldü:
Kanun yararına bozma talebi ve tebliğnamede, <Dosya kapsamına göre, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca, şikayete konu
çek ile ilgili olarak hesap sahibinin Türk Ticaret Kanunu'nun 711. maddesi uyarınca ödemeden men talimatı verdiği, müştekinin çeki ibrazında, keşidecinin vermiş olduğu ödemeden men talimatı nedeniyle, karşılıksız çek işlemlerine tabi tutulmadığı ve 4814 sayılı Kanunla değişik 3167 sayılı Kanun'un 16/b-2. maddesi uyarınca şikayet hakkının ödeme yasağının kalktığı tarihte doğacağı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği anlaşılmış ise de, keşideci tarafından, Türk Ticaret Kanunu'nun 711. maddesi uyarınca çek hesabının bulunduğu muhatap banka şubesine çekin rızası dışında elinden çıktığı belirtilerek, ödemeden men talimatı verilmesinin, tek başına atılı suçtan ceza sorumluluğunu ortadan kaldırır nitelikte olmadığı, zira, ödemeden men talimatının, sadece muhatap banka şubesinin, keşidecinin beyanının doğru olup olmadığını araştırmaksızın ödeme yasağına uyması sonucunu doğurmakta olup, çek hamilinin alacak hakkını ortadan kaldırmadığı, imzasını taşıyan çekin rızası dışında elinden çıktığını belirterek, ödemeden men talimatı veren keşidecinin, ancak söz konusu çekin bankaya ibrazı tarihinde çek bedelini karşılayacak meblağı hesabında bulundurduğunun ve ibraz tarihinden önce açılmış bir menfi tespit veya iptal davasının bulunduğunun ve bu davanın keşideci lehine sonuçlanmış olduğunun tespit edilmesi durumunda, 3167 sayılı Kanun'un 16/1. maddesinde öngörülen karşılıksız çek keşide etmek suçundan sorumlu tutulmayacağı, bu hususun Yargıtay Onuncu Ceza Dairesi'nin 20.04.2005 tarihli ve 2005/4306-3777 sayılı ilamı ile de kabul edilmiş bulunduğu cihetle, belirtilen hususlar araştırılmadan kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş bulunduğu gözetilmeksizin itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.> denilerek, Karşıyaka İkinci Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığının anılan kararının bozulması istenmiştir.
08.03.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4814 sayılı Kanun ile ekli 3167 sayılı Kanun'un 16/b-2. maddesinde <
Çekin karşılığı bulunmaması nedeniyle şikayet hakkı, 8. maddede belirtilen miktarın yatırılması için öngörülen sürenin dolduğu tarihte; ihtiyati tedbir kararı veya ödemeden men yasağı nedeniyle süresi içinde ibrazında çek hakkında işlem yapılmaması halinde, ihtiyati tedbir kararının veya ödeme yasağının kalktığı tarihte doğar.> hükmüne yer verilmiştir.
Söz konusu hükümde belirtilen <ödeme yasağı> kavramı, mahkemelerce verilen ve
çek bedelinin bloke edildiği ödeme yasağı kararlarını ifade etmekte olup, keşidecinin, TTK'nın 711/3. maddesine dayanarak, mahkemeden karar istemeksizin verdiği ödemeden men talimatlarının, şikayet hakkının doğumuna etki etmeyeceği gibi, tek başına suçun oluşumunu da engellemeyeceği gözetilmeksizin, itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesi yasaya aykırı olduğundan,
Sonuç: Kanun yararına bozma talebine dayanan ihbarnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; Karşıyaka İkinci Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığının 27.09.2006 gün ve 2006/1048 müteferrik sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA; aynı Kanun'un 309/4-b maddesi uyarınca, dosyanın müteakip işlemlerin yapılması için anılan mahkemeye gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı makamına tevdiine, 18.06.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)