Mesajı Okuyun
Old 05-08-2008, 16:30   #2
Av.Yasar SALDIRAY

 
Varsayılan

İLANEN TEBLİGAT USULÜ:
Madde 47 - İlanen tebliğ, alakalı merciin yukarıki Maddeye müsteniden sebebini göstermek suretiyle vereceği karar üzerine aşağıdaki şekilde yapılır:
1 - İlan, kendisine tebliğ yapılacak kimsenin ıttılaına en emin bir surette vasıl olacağı umulan bir gazete de yapılır.
Ayrıca, varsa tebliği çıkaran merciin bulunduğu yerde intişar eden bir gazeteye de ilan verilir. Bu gazetenin intihabında da yukarıki fıkra hükmü nazara alınır.
Muhatabın ıttılaına en emin surette vasıl olacağı umulan gazete, tebliği çıkaran merciin bulunduğu yerde intişar eden bir gazete ise, ayrıca bir diğer gazete ile ilan yapılmaz.
2 - (Değişik bent: 05/10/1987 - 87/12170 K.) Tebliğ olunacak evrak ve ilan sureti bir ay süreyle tebliği çıkaran mercide herkesin kolayca görebileceği bir yere asılır.
Merci, gerekirse, ikinci defa ilan yapılmasına karar verebilir. İkinci ilan da yukarıdaki fıkralar hükümlerine göre yapılır. İki ilan arasındaki süre bir haftadan az olamaz. İkinci ilan gerekiyorsa, yabancı memleket gazeteleriyle de yaptırılabilir.
Adresi yabancı memlekette bulunanlara ilan yoluyla tebliğ yapılmasını gerektiren hallerde, tebliği çıkaran merci, tebliğ olunacak evrak ile ilan suretlerini yabancı memlekette bulunan kimsenin bilinen en son adresine, ayrıca, iadeli taahhütlü mektupla gönderir ve posta makbuzunu dosyasında saklar.




İLANEN TEBLİGATIN ŞARTLARI
Esas Yılı : 2002
Esas No : 4451
Karar Yılı : 2002
Karar No : 5295
Karar Tarihi : 15.04.2002
Daire No : 2
Daire : HD

ÖZET : Tarafın adresinin bulunabilmesi için tüm imkanlar kullanılmadan yapılan ilanen tebligat sonuç doğurmaz.
Tebligat, tebliğ yapılacak kişiye bilinen en son adresinde yapılır. Tebliği alacak kişi bu adreste bulunmamışsa tebliğ memuru bulunabileceği yeri araştırır. Bulmazsa durumu, mahalle veya köy muhtarlıklarına doğruluğunu onaylatmak suretiyle tespit eder. Durum, tebliği çıkaran kuruluşa bildirilir. İlgili kuruluş, tebliğ alacak kişi memursa ve esnaf ise adreslerini mensubu oldukları teşkilatlardan, avukatların adresini barodan Adliye Bakanlığından, askerse Askerlik Şubesinden Savunma Bakanlığından sorarak öğrenmeye çalışılır. Tebligat Tüzüğünün 13. maddesine göre yapılan soruşturmaya rağmen ikametgahı, oturduğu yer veya işyeri bulunmamış ise o halde kişinin adresinin meçhul olduğu kabul edilerek (Teb. Tüz. M.46) ilanen tebliğe karar verilebilir

(7201 S. K. m. 10, 28) (1086 S. K. m. 73)
DAVA : Taraflar arasındaki (boşanma) davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
KARAR : Tarafın adresinin bulunabilmesi için tüm imkanlar kullanılmadan yapılan ilanen tebligat sonuç doğurmaz.
Tebligat, tebliğ yapılacak kişiye bilinen en son adresinde yapılır. (Tebligat Yasası md.10) Tebliği alacak kişi bu adreste bulunmamışsa tebliğ memuru bulunabileceği yeri araştırır. Bulmazsa durumu, mahalle veya köy muhtarlıklarına doğruluğunu onaylatmak suretiyle tespit eder. (T.Y. md 28)
Durum, tebliği çıkaran kuruluşa bildirilir. İlgili kuruluş, tebliğ alacak kişi memursa ve esnaf ise adreslerini mensubu oldukları teşkilatlardan, avukatların adresini barodan Adliye Bakanlığından, askerse Askerliş Şubesinden Savunma Bakanlığından sorarak öğrenmeye çalışılır. (Tebligat Tüzüğü md.13) Tebligat Tüzüğünün 13. maddesine göre yapılan soruşturmaya rağmen ikametgahı, oturduğu yer veya işyeri bulunmamış ise o halde kişinin adresinin meçhul olduğu kabul edilerek (Teb. Tüz. M.46) ilanen tebliğe karar verilebilir. Ancak belirtilen soruşturma biçimi sınırlayıcı değildir. Nitekim aynı maddenin ikinci fıkrasında bu durum açıklığa kavuşturmuştur.
Tebligatı çıkaran merciin lüzum görmesi halinde adres soruşturmasının kuruluşlardan, dairelerden de yapması gereği ilk cümlede vurgulanmıştır. Belirtilen özel ve resmi kuruluşların içinde adres tesbitinin yapılabileceği Nüfus, Tapu İdareleri, Belediye, Sivil Savunma gibi kuruluşlar vardır. Savunma hakkıyla sıkı sıkıya ilişkili olan adres araştırmasının zabıtaya yaptırılan bir inceleme ile sınırlı tutulması savunma hakkının kısıtlanmasına yol açabilecek bir durum yaratabilir.
Belirtilen inceleme ve soruşturmayı kapsamayan adres araştırılmasıyla yetinilerek adresin meçhul olduğunun kabul edilmesi ve bunun sonucu olarak tebligatın ilanen yapılması savunma hakkını kısıtlayan önemli usul hatasıdır. İlanen tebligat en son başvurulacak bir çaredir. O nedenle adres araştırılmasının titizlikle ve kararlılıkla yapılması zorunluluğu açıktır.
O halde adres araştırmasının geniş bir çerçeve içinde ele alınması soruşturmanın çok yanlı yapılması gerekir. Davalı Tarsus Kamber Höyüğü Köyünde nüfusa kayıtlı olduğu halde buradan ve bağlı Askerlik Şubesinden araştırma yapılmamıştır.
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 73. maddesi uyarınca taraflar usulüne uygun olarak iddia ve savunma için mahkemeye çağrılmadıkça haklarında hüküm kurulamaz. Olayımızda davalının usulüne uygun olarak çağrılmadığı, savunma hakkının kısıtlandığı anlaşıldığından yokluğunda yapılan tahkikat sonunda oluşturulan hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Temyize konu hükmün açıklanan nedenle (BOZULMASINA) bozma sebebine göre sair yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına oybirliğiyle karar verildi. 15.04.2002.