Mesajı Okuyun
Old 01-08-2008, 11:32   #2
av_banu222

 
Varsayılan

ölen senet borçlusunun mirasçılarına karşı takip ancak mirası reddetmeyen yasal mirasçılarına karşı yapılabilir. yapılan takibin kambiyo yada genel haciz yolu ile yapılması farketmezT.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi

Esas: 1982/10653
Karar: 1983/891
Karar Tarihi: 10.02.1983

ÖZET: Mirasçı henüz mirası kabul veya reddetmemişse Yasanın tayin ettiği süreler geçinceye kadar takip geri bırakılır. Miras üç ay içinde reddolunabilir. Mirası reddetmek hakkını haiz olan ve bu hakkı ölüm tarihinden itibaren üç ay içinde kullanabilecek mirasçı defter tutma talabinde bulunabilir. Defter tutma işleminin devamı süresince veya bu 3 aylık süre dolmadan terekenin borçları hakkında icraca takibat yapılamaz. Olayda bu hususlar mercii tarafından nazara alınmamıştır.

(2004 S. K. m. 53, 68, 88) (743 S. K. m. 565, 566, 567)

Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mercii kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 27.12.1982 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Takip genel kredi sözleşmesine dayanılarak bu sözleşmeyi imzalayan (S.D.)'un mirasçıları aleyhine genel haciz yoluyla ve adi şekilde açılmıştır. Borçlular örnek 49 ödeme emrine karşı borca itirazda bulunmuşlardır. Takip terekeye yöneltilmiş olmayıp, mirasçıların şahısları hedef alınarak açılmıştır. İİK.nun 53. maddesi uyarınca mirasçı henüz mirası kabul veya reddetmemişse Yasanın tayin ettiği süreler geçinceye kadar takip geri bırakılır. Miras üç ay içinde reddolunabilir. Mirası reddetmek hakkını haiz olan ve bu hakkı ölüm tarihinden itibaren üç ay içinde kullanabilecek mirasçı defter tutma talabinde bulunabilir. MK.nun 565-567 maddeler hükümleri uyarınca defter tutma işleminin devamı süresince veya bu 3 aylık süre dolmadan terekenin borçları hakkında icraca takibat yapılamaz. Olayda bu hususlar mercii tarafından nazara alınmamıştır.

Kaldı ki takibin dayanağı olan sözleşme belli bir para borcu ikrarını muhtevi değildir. Alacaklı icra takibinde İİK.nun 68/1. maddesinde yazılı bir makbuz veya belgeye dayandığı takdirde merciiden itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Borç inkar edildiğine takip İİK.nun 68/1. maddesinde yazılı bir makbuz veya belgeye dayandığı gözetilerek anlaşmazlığın çözümünün yargılama icrasına bağlı olduğu nazara alınıp itirazın kaldırılması isteğinin reddine karar verilmesi gerekirken, olaya uygun düşmeyen gerekçe ile ve 4949 sayılı K.nun 21. maddesinden bahisle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.

Sonuç: Borçlular vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmekle mercii kararının yukarda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK. 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 10.2.1983 gününde, oybirliği ile karar verildi.