Sayın meslektaslar,

Bir eczacı fazladan kendi yazısıyla 6 receteye birer kalem ilaç ilave ediyor.Bunun bağ-kur tarafından anlasılması uzerine sorusturma baslatılıyor.(bagkur mufettişleri tarafından) recete sahipleriyle görüşülüyor,onlar biz bilmiyoruz haberimiz yok diyorlar.Reçetede gözüken doktorlarla görüşülüyor,bir tanesi hariç diğerleri yazı bana ait değil diye beyanda bulunuyor.Bir doktor ise iş yogunluğundan hatırlamıyorum yazı benim de olabilir diyor.Bunun üzerine Bağ-Kur genel müdürlüğü tarafından eczaneye 4 yıl bağkur ilaçlarını satamayacağına dair disiplin cezası veriliyor.Daha sonra da aynı kurum ceza davası acılması için mahkemeye basvuruyor.Dosya sonuclanmadan önce 4 yıllık cezaya genel af geliyor ve 3 yıla indiriliyor.Bunun üzerine eczacı bağkuru arayarak tekrar ilaç satabilmek için sözlesme yapmak istediğini soyluyor.Aldığı cevap ise su an yargılanıyorsunuz o yuzden dava sonuclanmadan sozlesme yapamayız.Ayrıca daha sonra ssk da bağkur la birleşme kararı aldıgından ötürü aynı disiplin cezasını uyguluyor.Daha sonra da aynı cezayı emekli sandıgı kurumu da uyluyor. Dosya su an temyiz asamasında ve hala eczacı sözlesme yapamıyor.

Burada sormak istediğim soru,idarenin sebepsiz yere görevinin yerine getirmemesinden ötürü dava acılabilir mi sartları neler,60 günlük süre söz konusu mu?

SSK ve Emekli Sandıgı nın aynı cezaları sadece Bağ-Kur ile birleşme kararına dayanarak uygulamasının yasal dayanagı var mıdır?İtiraz edilemez mi?

Ayrıca acılan ceza davasında yerel mahkemenin vermiş oldugu karar da kafamı karıstırdı.Söyle ki,

Yeni TCK ya dayanarak resmi belgede sahtecilik sucundan 1 yıl 3 ay,eski TCK ya dayanarak da nitelikli dolandırıcılıktan bir yıl 1 ay hapis cezası verildi.Bu cezalar ertelenmedi.Öncelikle cezaların toplamı 2 yılı geciyor bu nedenle erteleyemem dedi hakim.Biz de verilen cezaları ayrı ayrı degerlendirerek ertelemeye karar vermesi gerektiğini söyledik.Bu sefer de hem eski TCK yı hem de yeni TCK yı uyguluyorum o yuzden eski tck nın uygulama alanında yeni tck nın erteleme sınırını gözonune alamam dedi.Ve ayrıca sanık ben pişmanım demediği için de indirime gitmediğini söylüyor.Burda da sorularım sunlardır ,

Verilen karar sizce ne kadar yerindedir.Buna ilişkin elinde yargıtay kararı olan var mıdır?
Sanıgın lehine olan kanun belirlenirken maddenin tümü ele alındıgında,verilecek cezanın daha az olması mı yoksa verilen ceza daha fazla olsa da erteleme sınırına girebilmesi mi gözonunde bulundurulmalıdır?
Sanıgın ikrar etmediği bir suctan dolayı hakimin sanıgın pişmanım demesini beklemesi ne kadar dogrudur?

Simdiden cevaplarınız için tesekkur ederim..