Mesajı Okuyun
Old 21-07-2008, 12:55   #2
Av.Ömer KAVİLİ

 
Varsayılan "Kes sesini ulan"

Alıntı:
Yazan Av.Ömer KAVİLİ
astsubay, bir avukatın sanıklarla konuştuğunu, tutukluların avukatlarıyla sadece görüşme odasında görüşebileceğini ifade ederek...
astsubay, sanık avukatları ve savcı arasında sert tartışmalara neden oldu


Bayrampaşa Operasyonu davası klasik oldu

12 tutuklu ve hükümlünün hayatını kaybettiği “Hayata Dönüş Operasyonu”nda cezaevi yönetimine isyan ettikleri için 167 tutuklu ve hükümlünün yargılandığı davada 25. hakim göreve başladı. Hakim davayı incelemek için, duruşmayı 9 ay sonraya erteledi.

Cezaevinin kapısına törenle kilit vuruldu.


NTV-MSNBC VE AJANSLAR
Güncelleme: 11:53 TSİ 19 Temmuz 2008 Cumartesi


İSTANBUL - Türkiye’nin en büyük cezaevlerinden biri olan ve bugün kapatılan Bayrampaşa Cezaevinde 8 yıl önce düzenlenen “Hayata Dönüş Operasyonu”nun ardından 167 tutuklu ve hükümlünün “cezaevi idaresine karşı silahla toplu ayaklanma” suçundan yargılanmasına devam edildi. Duruşma astsubay, sanık avukatları ve savcı arasında sert tartışmalara neden oldu. Savcı “zaman aşımı” istedi; dava için görevlendirilen 25. hakim de “davayı incelemek için”, duruşmayı 9 ay sonraya bıraktı. Sanık avukatları “Bayrampaşa operasyonu davası klasiği” diye tepki gösterdiler.


Eyüp 3. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, başka suçtan tutuklu sanıklar Kenan Günyel ve Serdar Karaçelik ile tutuksuz sanıklar Volkan Kartal, Mehmet Güvel ve Mesude Pehlivan katıldı. Diğer sanıklar ise duruşmaya gelmedi.


Duruşma sırasında mahkeme başkanı, tutuklu sanıklardan Günyel ile Karaçelik’in kelepçesiz olarak duruşma salonuna alındığını tutanağa geçirdi.

Karaçelik’in, “Benim ayakkabım da ayağımda değil, çıkarttım. Bu hususu da tutanağa geçirin” demesi zerine avukatı Ömer Kavili de araya girerek, müvekkilinin beyanının tutanağa geçirilmesini talep eti. Hakim Ali Belen, bu talebi tutanağa geçirtti, ancak sanığın ayakkabısını çıkartmasının ya da çorapla durmasının esasa etkisi olmadığını bildirdi.


Bu sırada salonda bulunan ve tutukluların cezaevinden getirilmesinden sorumlu olduğu belirtilen astsubay, bir avukatın sanıklarla konuştuğunu, tutukluların avukatlarıyla sadece görüşme odasında görüşebileceğini ifade ederek, hakimin duruma müdahale etmesini istedi.


Sanık avukatları ise, astsubayın buna karışmaya hakkı olmadığını, bunun mahkemeye müdahale anlamına geldiğini ve duruşma salonundaki durumdan hakimin sorumlu olduğunu kaydederek, olaya tepki gösterdi.

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Demir sanık avukatlarına tepki göstererek yerlerine oturmalarını istedi. Avukatlar ile savcı arasında çıkan tartışmanın büyümesi üzerine Cumhuriyet Savcısı Demir, avukatların “duruşma ahengini bozdukları gerekçesiyle dışarı çıkartılmasını” talep etti.


Sanık avukatları da Cumhuriyet Savcısı Demir’in kendilerine hakaret ettiğini öne sürdüler.


Tartışmaya müdahale eden mahkeme başkanı Belen, söz konusu tartışmayı, “Bir kısım sanık avukatları ile iddia makamı arasındaki esasa etkili görülmeyen, yargılamaya ara verilmesini gerektirmeyen hususlar” olarak tutanağa geçirdi.


Daha sonra söz alan avukat Ömer Kavili, dönemin Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk’ün operasyondan sonra gazeteciler ile cezaevine girdiğini belirterek, Türk hakkında “suç mahalline girmek, yürürlükte olan yargılamayı etkileyecek beyanda bulunmak”tan suç duyurusunda bulunulmasını istedi.


Sanıklar da önceki savunmalarını tekrar ederek, beraatlarına karar verilmesini talep ettiler.


SAVCI: ZAMAN AŞIMI YÖNÜNDEN İNCELENSİN
Görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı Mehmet Demir, iddianamede belirtildiği gibi, elde edilen silahların sanıklarca kullanılıp kullanılmadığı ya da kim tarafından kullanıldığının tespit edilemediğini ifade ederek, dosyanın zaman aşımı yönünden incelenmesini istedi.


Söz alan avukat Kavili, mütalaaya katılmadıklarını belirterek, sanıkların beraatlarına karar verilmesini talep etti.

25. HAKİM DURUŞMAYI 9 AY SONRAYA ERTELEDİ

Hakim Ali Belen, dosyanın geçirdiği aşama ve kapsamlı oluşu, kendisinin ilk kez duruşmaya katılması, dosyanın incelenmesi ve eksikliklerin giderilmesi amacıyla duruşmayı 24 Nisan 2009’a erteledi.


Duruşmanın ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan sanık avukatlarından Taylan Tanay, davanın hakiminin değişmesine tepki göstererek, “Bugün duruşmaya geldiğimizde yine bir Bayrampaşa operasyonu davası klasiğiyle karşılaştık. Tekrar bir hakim değişikliği söz konusu. 25. hakim ile karşılaştık” dedi.


Öte yandan, adliye önünde toplanan Tutuklu Aileleri Yardımlaşma Derneği üyesi bir grup, çeşitli dövizler açıp slogan atarak operasyonu protesto etti. Burada basın açıklaması okuyan grup, daha sonra olaysız şekilde dağıldı.


Eyüp Cumhuriyet Savcılığınca hazırlanan iddianamede, 167 sanığın, 19 Aralık 2000’de “Hayata Dönüş Operasyonu” sırasındaki olaylar nedeniyle “cezaevi idaresine karşı silahla toplu ayaklanma” suçundan 7,5-10,5’ar yıl arasında hapis cezasına çarptırılması isteniyor.

Kaynak : http://www.ntvmsnbc.com.tr/news/453570.asp

Zamanaşımı incelemesine alınan 'isyan' davasında savcı- avukat gerginliği

Hilal Köse

Hayata dönüş operasyonu sırasında Bayrampaşa Cezaevi2nde bulunan 167 tutuklu ve hükümlünün "cezaevi idaresine silahlı isyan ettikleri" iddiasıyla yargılandıkları dava, "elde edilen silahların sanıklarca kullanılıp kullanılmadığı ya da kim tarafından kullanıldığının tespit edilememesi" gerekçesiyle zamanaşımı incelemesine alındı.

Duruşmada savcının sanık avukatlarına "kes sesini ulan" diyerek hakaret etmesi dikkat çekti.
Eyüp 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nde davanın dünkü duruşmasına katılan sanık avukatları yargılamanın 8 yıldır sürdüğünü, her celse değişen yargıç sayısının 25'i bulduğunu, savunmalarının dahi tamamlanmadığını belirterek beraat kararı verilmesini istedi.

Salonda bulunan ve sanıkların mahkeme salonuna getirilmesinden sorumlu olduğunu belirten bir astsubay, sanık avukatlarından Ömer Kavili'ye sanık Serdar Karaçelik ile konuştuğu için müdahale ederek, (avukat ise cevaben) "Duruşmanın yöneticisi duruşma yargıcıdır, siz karışamazsınız" dedi. Söze karışan Cumhuriyet Savcısı Mehmet Demir de "Sen de konuşuyorsun" deyince, Kavili, "Bir avukatla böyle konuşamazsınız, üslubunuzu değiştirin" dedi. Tartışma sürerken savcı, Kavili'ye "İşaret ederek konuşma ulan" dedi. Savcı Demir, salondaki başka bir avukata da "Kes sesini ulan" diye bağırdı. Savcı, yargıca da "Yargılamanın ahengini bozuyorlar, atın bunları dışarı" dedi. Yargıç ayağa kalkıp, "Herkes sussun, gerginliğe hiç gerek yok" diye bağırınca salondaki tartışma yatıştı. Duruşmada dosyanın zamanaşımı yönünden incelenmesine karar verilerek duruşmayı erteledi.

------------ 0 -----------

Bir yargılama, bir sanık-müdafi konuşması, bir astsubayın müdafi avukatı engellemesi VE bir savcının sözleri.

Cumhuriyet gazetesi'nde 19 Temmuz 2008 günü 4 ncü sayfada yayınlanan haber, yorumsuz olarak hukukçuların bilgisine sunulmuştur.

Saygılarımla.

Ömer Kavili
İstanbul Barosu 15638