Mesajı Okuyun
Old 09-07-2008, 21:24   #9
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

T.C.

YARGITAY

11. HUKUK DAİRESİ

E. 2004/2192

K. 2004/3206

T. 29.3.2004

TİCARİ FAİZ ORANI ( Avans Faizi Oranını ifade Etmesi - Bankanın Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan Alacak Talebi - Usuli Müktesep Hak )

• AVANS FAİZİ ORANI ( Ticari Faiz Oranının Tesbiti - Bankanın Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan Alacak Talebi )

• BANKANIN KREDİ SÖZLEŞMESİNDEN KAYNAKLANAN ALACAK TALEBİ ( Sözleşmedeki Ticari Faiz İbaresinin Avans Faizi Oranını İfade Etmesi - Mahkemece Usuli Müktesep Hakkın İhlal Edilemeyeceği )

• KREDİ SÖZLEŞMESİNDEN KAYNAKLANAN ALACAK TALEBİ ( Sözleşmedeki Ticari Faiz İbaresinin Avans Faizi Oranını İfade Etmesi - Mahkemece Usuli Müktesep Hakkın İhlal Edilemeyeceği )

• USULİ MÜKTESEP HAKKIN İHLALİ ( Kredi Sözleşmesinde Yer Alan Ticari Temerrüt Faizi İbaresinin 3095 Sayılı Kanundaki Avans Faizi Oranını İfade Etmesi )

3095/m.1/1,2/2

ÖZET : Dava, banka kredi sözleşmesinden doğan alacak istemine ilişkindir. Davacı vekili, dava dilekçesinde, alacağının sözleşmede kabul edilen ticari temerrüt faizi ile tahsilini istemiş olup, mahkemece ilk kararda ticari faize hükmedilmiştir. Mahkemenin bu hükmü davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce bozularak, hükmedilen temerrüt faizinin 3095 Sayılı Kanuna uygun temerrüt faizi olduğu belirtilmiş ve bu konuda davalı yararına usuli müktesep hak meydana gelmiştir. Ticari faiz tabiri, Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanunda değişiklik yapılmadan önce 3095 SK'nın 1/1. maddesine göre belirlenecek yasal faiz oranını ifade etmekteydi. Değişikliğin yürürlüğe girdiği 1.1.2000 tarihinden sonra ise 3095 Sayılı Kanunun 2/2. maddesinde açıklanan avans faiz oranını ifade etmektedir. Mahkemece usuli müktesep hak ihlal edilerek % 138 faize hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
DAVA : Taraflar arasında görülen davada Hatay Asliye 1. Hukuk Mahkemesi'nce verilen 23.09.2002 tarih ve 2002/258-487 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı A.B. vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için dosya mahalline gönderilmişti. Bu noksanlıkların giderilerek dosyanın gönderildiği anlaşılmakla, dava dosyası için tetkik hakimi G.G. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkete kullandırılan taşıt kredisi nedeniyle alacaklı olduğunu, diğer davalının ise C. Ltd. Şti. ile birlikte imzaladığı genel kredi sözleşmesine kefil olduğunu ileri sürerek, genel kredi sözleşmesi nedeniyle 800.000.000.- Liranın 04.07.1994 tarihinden itibaren sözleşmede kabul edilen ticari temerrüt faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı A.B. vekili, davanın reddini talep etmiştir. Davalı şirket, davaya yanıt vermemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar Dairemizin 18.02.2002 tarih 2001/9071 Esas 2002/1336 Karar sayılı ilamı ile bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, davanın kabulü ile 800.000.000.- Liranın dava tarihinden itibaren % 138 temerrüt faizi ile davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı A.B. vekili temyiz etmiştir.
Dava, banka kredi sözleşmesinden doğan alacak istemine ilişkindir.
Davacı vekili, dava dilekçesinde, alacağının sözleşmede kabul edilen ticari temerrüt faizi ile tahsilini istemiş olup, mahkemece ilk kararda ticari faize hükmedilmiştir. Mahkemenin bu hükmü davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce bozularak, hükmedilen temerrüt faizinin 3095 Sayılı Kanuna uygun temerrüt faizi olduğu belirtilmiş ve bu konuda davalı yararına usuli müktesep hak meydana gelmiştir.
Bozma ilamımızda da açıklandığı üzere, ticari faiz tabiri, 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkındaki 4489 Sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği 01.01.2000 tarihine kadar 3095 Sayılı Kanun'un 1/1. maddesi hükmüne göre belirlenecek olan yasal faiz oranını ifade edip, değişikliğin yürürlüğe girdiği tarih olan 01.01.2000 tarihinden itibaren de 4489 SK'nun değiştirmiş olduğu 3095 Sayılı Kanunun 2/2. maddesinde açıklanan avans faiz oranını ifade etmekte olmasına göre davalı yararına oluşan müktesep hakkın ihlal edilerek yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle mümeyyiz davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 29.03.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
yarx