Mesajı Okuyun
Old 07-02-2006, 17:40   #36
ibrahimbey

 
Varsayılan

Sayın merhaba;
Demişsiniz ki; "Şahsıma yönelik bir şikayette, yalnızca müştekinin beyanıyla ve sizin söyleminizle bana göre çok basite indirgenmiş "canım adam-kadın şikayet ettiğine göre, delili de yok ama vardır bir sebep ki şikayet etmiştir" mantığıyla hiç bir mahkemenin hiç kimseyi cezalandıracağına ihtimal vermiyorum" . Tarihte cezaevleri sizin gibi düşünen sanırım bir sürü suçsuz insanlarla dolup taşmıştır. Ki, bu yüzden "şüpheden sanık yararlanır" ya da "bir suçsuz insan cezaevinde bir gün yatıncaya kadar on suçlu varsın dışarıda gezsin" gibi ilkeler getirilmiştir. Yukarıda yazdığım temennilerim aynen devam ediyor. Dilerim kimsenin başına böyle delilsiz bir suçlama ve varsayımla verilmiş bir ceza kararı gelmez. Dilerim.

Forumun başındaki soru, mevcut (yaşanmış) bir olaya dair bir soru idi. Ve hukukçu olarak bize düşen de, bunun da pozitif hukuka göre cevaplandırılmasıydı. Yani halen geçerli ve güncel mevzuata ve güncel evrensel hukuk kurallarına.

Ve benim cevaplarım da günce ve geçerli hukuk açısındandır.

Suç ne kadar iğrenç olursa olsun, genel kurallar , ceza hukukunun temel prensipleri herkes için aynıdır. Mağdur, mesleğe yeni başlayan genç bir kız olsa da aynıdır, ona sarkıntılık iddiasında bulunulan bir avukat için de aynıdır. Sizin için de aynıdır, benim için de aynıdır. Eğer ortada kanıt yoksa, hangi tür mağdur ya da hangi tür sanık olursa olsun cezalandırılamaz. "Bu tür suçlarda tanık bulmak zordur, genç bir kız neden böyle bir haksız isnatta bulunsun" diyerek hiç kimse cezalandırılamaz. Bu bence anayasaya aykırılığa kadar varır.

Ceza Yargılama Usullerinin ve ceza hukukunun tatbikinde kişi, suç vs. ayrım yapamazsınız. Örneğin af çıkardıysanız, bundan Mehmet Ali Ağca'yı ayıramazsınız. Yüreğiniz cız etse de, eğer bir af varsa herkese uygulayacaksınız. Geçerli hukuk açısından, bunun aksini iddia edecek hukukçu olacağını sanmıyorum.

Ha eğer, konu başlığı ;
Evrensel ve gelişmiş tüm ülkelerde oldukça katı ve tavizsiz bir şekilde kabul edilen ve uygulananan; "ŞÜPHEDEN SANIK YARARLANIR" İLKESİNİN SAKINCALARI; BU İLKEYE GETİRİLMESİ GEREKEN İSTİSNAİ DURUMLAR NELERDİR? HANGİ HALLERDE "ŞÜPHEDEN SANIK YARARLANIR" İLKESİ UYGULANMAMASI GEREKİR? HANGİ HALLERDE, "ŞÜPHEDEN SANIK DEĞİL MÜŞTEKİ YARARLANIR?" olsaydı, yazılanlara pek itiraz etmezdim.

Asırlık bir evrensel bu kurala karşı, varsa bilimsel tezleriniz, incelemeleriniz , tecrübeleriniz Saygıyla dinlemek isterim.

Buyrun !