Merhaba hırs...
5237 sayılı TCK 85/2 maddesi taksirle adam öldürmeye ilişkin olup 2 yıl ile 15 yıl arasında değişen cezalar içerir.
Sizin müvekkilin tali kusurlu, ölen şahsın asli kusurlu olduğunu belirtmişsiniz. Neticede tali de olsa müvekkilinizde kusur var. Zaten kanun maddesi taksirle yani kusurla ölüme sebebiyet vermekten bahsetmiş. Ve kusuru asli veya tali diye ayırmamış. Bu ayrım ancak şurda fayda eder, ceza verirken hakime alt sınıra yakın cezaya hükmetme bakımından yetki verir.
Yani 15 yıllık cezayı herkese kusuruna göre paylaştıralım; ölen kişi asli kusurluydu 14 yıl onun payına, sizin müvekkil tali kusurlu onada 1 yılı verelim gibi bir cezalandırma sistemi yoktur. Şahıs ölmeseydi belki 15 yıl ceza alırdı, ama sizin müvekkil yine 4 yıl 2 ay alırdı. Tabi benim burda söylediğim cezalar biraz abartılı, sadece demek istediğimi örneklemeye çalışıyorum. Herkes kendi kusuru oranında alt sınıra veya üst sınıra yakın ceza alacaktır.

Kusura göre paylaştırma ancak tazminat bakımından sizin müvekkilinize daha az sorumluluk yüklenmesine neden olur. Buda çok önemlidir tabiki. Ancak açılabilecek tazminat davası bakımından ceza davasındaki kusur paylaşımının hukuk hakimini bağlamayacağını da ayrıca belirtmek isterim.

Siz yinede hükmü temyiz edebilirsiniz, hatta kusur paylaşımını kabul etmediğinizi tüm kusurun ölen şahısta olduğunu ileri sürebilirsiniz. Ölenin kazaya sebebiyet verme nispetinin büyüklüğü karşısında, illiyet bağının kesildiğini, kendisinin ve diğer iki şahsın ölümüne sebep olduğunu, sizin trafikte seyriniz ile kaza arasında illiyet bağı olmadığını kusursuz olduğunuzu ispatlayabilirseniz, müvekkiliniz ceza almayacaktır.

8 dilime ayrılmış kusur paylaşımından sizin müvekkilinize 1 pay dahi düşse 85. madde gereği az da olsa ceza alacaktır. Ancak temyiz yolu ile bozma sağlayıp, cezayı hükmün açıklanmasının ertelenmesi sınırına çekebilirseniz müvekkiliniz cezaevine girmeyebilecektir.

Selamlar...