Mesajı Okuyun
Old 10-06-2008, 14:46   #11
karabekir

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan emrahcevik
gerçek tabi ki dramatik de olabilir. fakat burada bizim konumuz dışındadır. iştigal alanımız dışındadır. dediğim gibi sinema ve edebiyata her zaman konu edilebilir. bizi işin hukuki boyutu ilgilendirir. fakat bu forumda olaya doğal hukuk açısından yaklaşılmaz. değerlendirmelerin tamamı maddi hukuk açısından yapılır.

kişisel olarak, herhangi bir tacirin(küçük esnaf, toprak sahibi, işadamı, holding patronu vs.) batması beni zerre kadar ilgilendirmez. o taciri çıkaran düzenin onu batırması da normaldir. o insanlar bir süre sefillik de çekebilirler. şu an bunu yaşayan milyonlarca insan var zaten.

asıl sefalet o ve onun gibi insanların sorumluluğunu tüm topluma paylaştırdığımız anda başlamaktadır. hepimiz şu an batan bankaların sebep olduğu sıkıntıları çekmiyor muyuz?


Emrah Bey, sizi ilgilendirmeyen şeyler beni pekala ilgilendirebiliyor. Bu, farklılığımızdan ileri geliyor. Ben, pozitif hukuka bakıp; onun aksayan yönlerini dile getirebilirim. Mevzu hukuk, bugünkü haline şıppadanak gelmedi. Kaldı ki; şu anki mevzuat daha 2 yıl evvel bu halde değildi. Ortada bir hukuk garabeti var diyorum. Bu forumda olaya şu açıdan yaklaşılmaz bu açıdan yaklaşılır demişsiniz.

Burada bir hata olduğunu düşünüyorum. Tartıştığımız alan bir tartışma alanı. Dolayısıyla hukuki bir çözüm sunmuyoruz bu alt konuda. Yani, ben mal kiracım hem kira borcunu ödemiyor hem de evden çıkmıyor ne yapmam gerekir diye sormuyorum. Dolayısıyla burada yürürlükteki hukuka bakmak zorundayız gibi bir yaklaşım beklemek uygun değildir sanıyorum.

Gelelim tacirle banka kıyaslamanıza. Burada kıyasta kat'i bir hata var. Bankanın batma nedeniyle tacirin batma nedeni aynı değildir. Ama batma nedeni de sizi ilgilendirmiyor anlaşılan. O zaman niye bunlardan bahsediyorum ki size...

Ancak daha da ileri gidip şunu da söylüyorum. Bu adli para cezasının hapse dönüştürülmesi hukuka aykırı diyorum. Nasıl mı; Savcılar bu para cezasını 100 YTL üzerinden hapse çeviriyorlar. Lakin savcıların böyle bir yetkisi yok ve dahası adli para cezasını belirleyecek olan hakimdir. Türk Ceza Kanununun ilgili maddesine göre hapis cezası ve hapis cezasının gün bedeli belirlenip ona göre adli para cezası hesaplanmalıdır. Ancak, burada böyle bir durum da söz konusu değil.

Yani; mevzu hukukta bir garabet var. Abesle iştigal var. Bunun ortadan kalkması gerekiyor. Bir arkadaşımız 31.12.2009 tarihinden itibaren bu durumun ortadan kalkacağını ve genel norm olan Türk Ceza Kanununun adli para cezasına ilişkin (yanlış hatırlamıyorsam 53.maddesi idi) hükmünün devreye gireceğini söylemişti. Pekiyi, bu durum da diğer kanunlardaki adli para cezaları bu infaz rejiminden çıkartılacak mı? Durum nasıl olacak...

Saygılar...