Mesajı Okuyun
Old 08-06-2008, 02:15   #2
Av.Feridun Yurtsever

 
Varsayılan

Öncelikle belirtmek gerekir ki; aile konutu ile eşler arasındaki mal rejiminin bir bağlantısı bulunmamaktadır. Zira; Türk Medeni Kanunu aile konutunu evliliğin genel hükümleri başlığı altında düzenlemiş; mal rejimlerini ise ayrı bir başlık altında düzenlemiştir. Kanunun aile konutuna ilişkin düzenlemeleri, aile konutu üzerindeki tasarruflara ilişkin sınırlamalar getirmektedir. Evlilik birliği devam ettiği sürece, aile konutu üzerinde mülkiyet hakkının tapuda eşlerden hangisinin üzerine kayıtlı bulunduğu önem arz etmemektedir. Bunun yanında diğer eşin tapu siciline "Aile Konutu" şerhini koydurma imkanı vardır.Yani taşınmazın aile konutu olması için yalnızca tapuya şerh verilmesi yeterlidir. Dava açmak veya derdest davada ileri sürmek gerekemez. Ayrıca, böyle bir tehlike olduğunu düşünüyorsanız, iyi niyetli üçüncü kişilerin aile konutu üzerinde hak iktisabınıönlemek için derhal tapuya şerh verilmesini isteyebilirsiniz.

Sorunun mal rejimine ilişkin kısmına ise şu şekilde yanıt verilebilir: Türk Medeni Kanunu'nun Yürülüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 10. maddesinin 1. fıkrası gereği; "Türk Medeni Kanunu'nun yürülüğe girdiği tarihten önce evlenmiş olan eşler arasında bu tarihe kadar tabi oldukları mal rejimi devam eder. Eşler kanunun yürülüğe girdiği tarihten başlayarak bir yıl içinde başka bir mal rejimi seçmedikleri taktirde, bu tarihten geçerli olmak üzere yasal mal rejimini seçmiş sayılırlar." Buna göre, kanunun yürülüğe girdiği tarihe kadar A ile B arasında geçerli olan mal rejimi, yasal mal rejimi olan mal ayrılığıdır. Yani boşanma esnasında tasfiye yapılırken aile konutu olarak kullanılan taşınmaza mal ayrılığı rejimi uygulanacaktır. Çünkü; sözkonusu hüküm ilk cümlesine göre, kanunun yürülüğe girdiği tarihe kadar ve bu zamana kadar sahip oldukları mallara mal ayrılığı rejimi uygulanacaktır.