Mesajı Okuyun
Old 02-06-2008, 11:04   #4
tolga

 
Varsayılan

"Karşılıklı ve birbirine uygun rıza" ile akdin tamam olması hususu ve esaslı noktalarda hata ve hile iddiaları her zaman, hata Türkçe bilenler arasında dahi gündeme gelebilecek niteliktedir. Sözleşmenin altında iki tarafının imzasının bulunması (Türkçe bilinsin bilinmesin) taraf rızalarının uyumunun karinesidier.Hata ve hile, karşılıklı uyum olmaması durumları istisnaidir ve ayrıca bir iddia gerektirir, böyle bir iddianın da ispat koşulları Türkiye hukukunda belirlidir. Dolayısıyla ön kabul ve yargılarla hareket edilemez, burada esas olan Türkiye hukukunun geçerli olacağı ve sözleşmenin geçerli olduğudur. Dolayısıyla Sayın Av. Reşit Altunışık, objektif açıdan geçerli olan bir sözleşmeye dayanarak yapılan takibe itirazda ne olabilecekse o olacaktır. Türkçe bilmeme özel bir durum yaratmamaktadır, sadece olası iddalara dayanak olacak bir olgu olarak karşınıza çıkabilir, daha ötesinde değil...
Saygılar,sevgiler.