Mesajı Okuyun
Old 30-05-2008, 16:51   #7
emrahcevik

 
Varsayılan

"Basiretli Tacir Gibi Davranma Yükümlülüğü" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Av.Okay Saday'e aittir ve makale, yazarı tarafından Türk Hukuk Sitesi (http://www.turkhukuksitesi.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.

aşağıya makalenin ilgili bölümünü alıyorum.

Yargıtay’a göre, basiretli iş adamı gibi hareket etmek, “bugünün ve istikbalin piyasa durumunu tacirin işlemi yaptığı sırada göz önünde tutması” demektir. Buna benzer başka bir tarife göre de, basiretli hareket etmek, “bugünün ve geleceğin koşullarını gerçek ve ölçülü bir şekilde değerlendirebilmektir.” Tüm yazarlar, basiret kavramı ile ilgili olarak hemen hemen aynı şeyleri belirtmektedir. Bize göre de basiret; tacirin gerek hukuki gerekse fiili muamelelerde göstermesi gereken dikkat, ihtimam ve tedbir demektir. Tacir tüm bu hukuki ve fiili faaliyetlerini yaparken, ticari hayatın gerektirdiği tüm tedbirleri alacak ve meydana gelebilecek değişmeleri önceden tahmin etmeye çalışarak, taahhütler altına girmesi gerekecektir. Burada belirttiğimiz subjektif kavramların yani dikkat, ihtimam ve tedbirin tayininde ise objektif ölçülerin kullanılması gerekir. Tacirden beklenen basiretli hareketler, aynı faaliyet sahasında çalışan vasat bir tacirden beklenebilecek hareketlerdir. Yoksa, her tacirin çok zeki, akıllı ve olağanüstü bir insan olması beklenemez. Zaten genel olarak kesin hükümler konması mahsurlu olup, bu husus her olayda ayrı ayrı değerlendirilmelidir.

Tacirden beklenen basiretin ne olduğu kanunda değil ticari hayattan, özellikle ticari teamüllerden çıkartılabilir. Uygulamada, kömür tedarikinin mümkün olup olmadığını tahkik etmemek, ithal edilmesi gereken bir malın ithalat işlemleri için zamanında müracaatta bulunmamak, emniyet edilmeyecek bir bekçinin, gece bekçisi olarak otele kabul edilmesi, basiretsiz hareketler olarak kabul edilmiştir.

yukarıdaki açıklamalar ışığında olayımızdaki tacirin basiretli olmadığı kesindir. ayrıca piyasanın daralması, satışların düşmesi, enflasyonun artması vs. gibi olgular tacirin hesaplaması gereken riskler arasındadır. bizim tacirimiz verdiği çeklerin karşılıksız çıkması halinde hapse gireceğini bile bile bolca çek vermiş, geri ödemesini hesaplayamadan yüklüce krediler almış, satış olmamasına rağmen kredi borcunu kapatmak için tefeciden yüksek faizle borçlanmış vs.

olayımızda beklenmeyen hal olduğunu da düşünmüyorum. çünkü tacirin karşı karşıya kaldığı risklerin tamamı öngörülebilir risklerdir. zaten beklenmeyen hal'i uygulamaya çalışırsak tacirin sözleşme yaptığı kişilerin menfaatlerini ihlal etmiş oluruz. ben riski hesaplayamadım o yüzden batıyorum o zaman bu durumu beklenmeyen hal olarak değerlendirip işlem temelinin çöktüğünü varsayalım sözleşmeyi de yeni duruma uyarlayalım yaklaşımı örneğin o kişiye kredi veren bankanın veya tefecinin veya mal veren fabrikaların haklarına zarar verecektir.

tacirin basiretsizliği ortadadır.