Mesajı Okuyun
Old 29-05-2008, 18:34   #2
Akheront

 
Varsayılan

Sayın TRINITY, anlattığınız olayda 154 den dava açıldı mı bilmiyorum. Bence burada hukuki bir niza var olup , oğulların sözkonusu evde bir hakları var. Zira baba ölmüş ise ve ev baba adına kayıtlı ise, babanın ölümü ile birlikte miras kendiliğinden mirasçılara intikal edeceğinden şahısların ev üzerinde yasal anlamda hakları mevcuttur. Böyle olunca da 154.madde de belirtilen "bir hakka dayanmaksızın" şartı bence gerçekleşmemiş oluyor.
Ceza yargılamasında hakimler vicdani kanaatlerine göre karar verirler ve yasak deliller müstesna olmak üzere herhangi bir delil kısıtlaması mevcut değildir. Yani mahalleden kimsenin tanıklık yapmaması işi zorlaştırabilir ama sonuca varmayı engellemez ki zaten çocukların sabıkalarının olması hakimde ciddi bir kanaat oluşturacaktır.
Bana katılan arkadaşım olacak mı bilmiyorum ama sizin olayınızda TCK m.116 da yer alan konut dokunulmazlığını ihlal suçu gerçekleşmiş olabilir. Hem bu halde herhangi bir mesken kaydına da gerek yok. Sonuçta eve zorla giren çocuklar anne ile birlikte yaşamayan, muhtemelen bağımsız meskenleri olan kişiler. 116 nın 4. fıkrasında cebir şiddet halinde cezanın artırılacağıda yazılmaktadır.
Diğer taraftan TCK m.86/3-a ya göre basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek dahi olsa şikayete gerek kalmaksızın kasten yaralamadan kamu davası açılabilecektir. Yani hiç bir şekilde bu elemanlar kurtulamayacaklardır (hoş muhtemelen barışacaklardır ve eğer ücretini vermemişlerse yokuş yapacaklardır ama neyse).
Aceleden herşeyi darmadağın anlattım ama umarım bir fikir verebilmişimdir. Yanlışlarımın düzeltilmesi beni memnun edecektir.

Saygılar
..............