Mesajı Okuyun
Old 29-05-2008, 16:54   #3
Jeanne D'arc

 
Varsayılan

Sayın Konuk,

14 yaşında zorla evlendirilmiş olmanız, eşinizle hiç bir zaman, hiç bir konuda anlaşamamış olmanız, size şiddet uygulaması, değer vermemesi, aşırı müdahale edip, yaşamınızı olumsuz etkilemesi, bu nedenlerle uzunca bir süredir psikolojik rahatsızlık geçiriyor olmanız gibi etkenler, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını gösterir. Evlilik birliğinin temelinden sarsılması, Medeni Kanun'da kabul edilen boşanma nedenlerinden biridir.

Eşinizin hiç bir gerekçeyle size şiddet uygulamaya hakkı yoktur. Şiddetin haklı bir gerekçesi olamaz. Bu tarz bir durumda 4320 Sayılı Ailenin Korunması Kanunu'na istinaden, savcılık veya aile mahkemesine başvurarak koruma kararı alabilirsiniz.

Fiili bir şiddet ile karşı karşıya kalırsanız doktora başvurarak rapor almanızı da tavsiye ederim. Bu daha sonraki hukuki süreçte (koruma kararı almak ve/veya boşanma) oldukça işinize yarayacaktır.

Cinsel şiddet, evlilik içi tecavüz boyutunda ise; bunun Türk Ceza Kanunu'nda düzenlenmiş bir suç olduğunu ve şikayet etmeniz halinde eşiniz hakkında soruşturma açılacağını da belirtmek de fayda var.

Boşanma kararı almanız halinde, maddi-manevi tazminat ve nafaka talebinde bulunabilir, bu haliyle karşılaşacağınız maddi güçlüğün bir nebze üstesinden gelebilirsiniz.

a)Tedbir Nafakası: Dava müddetince hem çocuklar ve hem de kendiniz için tedbir nafakası talep edebilirsiniz. Talep edeceğiniz miktarını, eşinizin geliri, ekonomik-sosyal durumu, ihtiyaçlarınız, sizin sosyo-ekonomik durumunuza göre kendiniz belirleyebilirsiniz.

b)İştirak Nafakası: Çoçukların yaşı küçük olup velayeti size verilirse eşinizden uygun bir miktar ile nafaka giderlerine katılmasını talep edebilirsiniz. Çoçuklar reşit olsa bile yüksek öğrenim görüyorlarsa yine iştirak nafakası talep edebilirisiniz.

c)Yoksulluk Nafakası: Kendiniz için de nafaka talep edebilirsiniz.
(b ve c) seçeneklerinde de a seçeneğinde belirtilen durumlara göre nafaka miktarı tayin edilecektir. Siz normalde istediğiniz ve karşı tarafın verebileceği miktardan biraz daha yüksek bir miktar talep ederek, hakimin takdirinin oluşumuna katkıda bulunabilirsiniz.

d)Maddi Tazminat: Evlilik nedeniyle işinizi, mesleğinizi, kariyeriniz vs. bıraktıysanız, evlilik nedeniyle kişisel mali durumunuzda olumsuz bir değişiklik meydana geldiyse buna mukabil bir tazminatı talebe hakkınız vardır.

e)Manevi Tazminat: Eşininiz kusurlu davranışları nedeniyle maruz kaldığınız acı ve ıstıraplara mukabil bir tazminat talep edebilirsiniz. Burada eşinizin size hakaret etmesi, değer vermemesi, kişilik haklarınızı rendice edecek düzeyde size müdahale etmesi, şiddet uygulaması gibi nedenlerle manen acı ve ıstırap çektiğinizi, vs. belirtmelisiniz. Yine düşündüğünüz ve karşı tarafın verebileceği tazminat miktarının 2-3 katını talep etmenizi tavsiye ederim.

f)Gayrimenkul: Eğer 01.01.2002 tarihinden sonra alınmış ve ancak eşinizin üzerine bir malvarlığı ise bunu özellikle mahkemede belirtin, gayrimenkul üzerine tedbir koydurtun. Boşanma davası açıldıktan sonraki bir yıl içinde mutlaka edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesi, katılma alacağı/değer artış payı ve atık değerin 1/2'nin ödenmesi için dava açılması gerekir. (Bu konu (f şıkkı) iyi bildiğim bir konu değildir verilen bilgilerin bu mahiyette değerlendirilmesini rica ederim.)

Bu bilgiler tamamen fikir edinmenize yöneliktir. Bu nedenle bir avukattan profesyonel hizmet almanızı ve ancak maddi durumunuz iyi değilse bulunduğunuz il barosunun Adli Yardım (veya varsa) Kadın Hakları Komisyonu'na başvurarak size, vekalet ücreti baro tarafından karşılanacak bir avukat atanmasını istemenizi tavsiye ederim.

Sayın Konuk,
Hukukçu kimliğimizle, size elimizden geldiğince yardımcı olmak isteriz fakat "Yerimde olsanız ne yapardınız?" diyerek; bize, cevabını veremeyeceğimiz bir soru soruyorsunuz. İçinde bulunduğunuz hali, şartlarınız, etki edecek tüm hususları birlikte düşünerek bu sorunun cevabını verecek olan sizsiniz. Herhalükarda vereceğiniz cevabın (evliliğinizi devam ettirmek veya boşanmak veya başkaca bir yol) hayatınızı şu ankinden daha yaşanılır hale getirmesi dileğiyle. 4 çocuk annesi bir kadının daha güçlü olması ve ölümü bir seçenekmiş gibi asla aklına getirmemesi gerekir diye düşünüyorum.

Saygılarımla.