Sayın meslektaşım,

Öncelikle;

Neden siz hala kiracı iken mecurdan yararlanmayı düşünmüyor sunuz?

Bildiğiniz gibi geçerli bir kira sözleşmesi var ise sonradan yapılanlar geçersizdir.Tüm bunlar bir yana zilyetliğinde bulunan ve kiracı olan müvekkilinizin zilyetliğine haksız müdahale var iken 3091 sayılı kanun gereği tecavüze en kısa yönden kaymakamlık aracılığı ile son vermek imkanınız mevcuttur.Taşınmaz mal zilyetliğine tecavüz sözkonusudur.Bu durumda yetkililer sizin elinizde ve hakimiyetinizde bulunan dükkana fiilen giren ikinci kiracıya mühlet verilecek ve bu kiracı "kiracılığın tesbiti davası " açmak zorunda kalacaktır.Siz ise gerek işletme ruhsatı,gerekse kira sözleşmesi ve tanıklarla zaten kolaylıkla 3091 göre hakkınızı ispatlayabilirsiniz.Yine mal sahibi aleyhine de mecura girdiğiniz tarih itibarıyla kullanamamadan kaynaklanan zarara dair dava açabilirsiniz

Sizin sorunuzun cevabı ise;

Bence ikinci kiracıyı davada karşı taraf olarak göstermeniz gereksiz bir durum.Karşı tarafın bu kira sözleşmesini aslında,müvekkilinizin kiracılığını biliyor iken ve zararlandırma amacı ile yaptığını ispatlamak epey zahmetli bir iş...
Bu nedenle eğer yukarıdaki açıklamalarım size göre gereksiz olursa doğrudan mal sahibini hedef alıp ona karşı davanızı yönlendirmeniz daha doğru olur.
Mal sahibi,bu davada tahliyeyi yazılı belge ile ispatlamak zorundadır.Ayrıca kira sözleşmesi süresi boyunca kullanımı size terketmek zorunda olduğundan fazladan ödediğiniz kira bedelini dahi talep edebilirsiniz.

Saygılarımla