TELEVİZYONA TEPEDEN BAKIŞ
Alternatif yoksulluk çareleri: Televizyonda evlilik yapalım ya da gündüz kuşağında ağlayalım
TV, bana bir çare!
Alternatif yoksulluk çareleri arıyorsanız buyurun size çare. Televizyonda evlilik programına katılarak "en elektriklisinden" evlilik yapabilir ya da sabah-öğlen kuşağında hem evliliğin bozulan elektriğini tamir ettirir hem de sebeplenirsiniz.
Bilmeyenlere anlatalım.
Özel kanallardan birinde bir evlilik programı var. Desti İzdivaç. Başvuranların çoğu kadın. Çaresizler.
Evliliği geçim stratejisi olarak görüyorlar. Sosyal güvenceden yoksun kadınlar "mantık evliliği" arıyorlar. Aslında yıllarca çalışmışlar, ancak ne düzenli gelirleri ne de başlarını sokacak bir evleri olmuş. Son bir umutla kendilerini kurtaracak prenslerini arıyorlar.
Başlangıçta her iki tarafın da yoğun olarak yalnızlıktan bahsetmesine rağmen sonrasında talepler farklılaşıyor, pazarlık kızışıyor. Kadınlar sığınacak barınak, doyacak ekmek peşindeyken, nikahta takılacak bileziklerin sayısını hesaplıyor.
Erkeklerin ise derdi başka. Onlar gösterişli dişilerin peşinde. Parası olan 60-70 yaş aralığında erkekler, -ki parası olanlar da öyle multi-milyoner değil-, kendilerinden 20-30 yaş daha genç kadınlara talip oluyor ve alıyor. Kadınla da ise genç, güzel ve hiç evlenmemiş olanların pazarlık güçleri çok yüksek. Onlar kolayca koca buluyor.
Çocuklu ve güzel olmayan kadınların şansı pek az. Peki ama bu kadınlar çocuklarıyla ortada kaldığında, babaları nereye gidiyor? Erkekler ayrılık durumunda, paraları olsun olmasın çocuklarını isterse yanına alıyor, istemezse "bakmıyorum" diyor. Kimi zaman daha genç bir kadınla hayat kurup çocuk yapıyor.
Olur da çocuklarına bakan baba ekrana çıkarsa, olağanüstü bir ilgi ve iltifata mazhar oluyor. Eğer karısı terk etmişse küçümseniyor, alaya alınıyor, ona kadınsı bir özellik yükleniyor.
Kadınlardan ise ne olursa olsun iyi ve fedakâr anne, namuslu ve tutumlu eş olmaları, dul kalınca kadınlıklarının ölmesi, o olmazsa kadınlıktan emekli olmaları bekleniyor. Yapmayanları toplum hoş karşılamıyor.
24/02/2008
PERİHAN TUNÇBİLEK
http://www.radikal.com.tr/ek_haber.p...2&haberno=8040