Mesajı Okuyun
Old 18-05-2008, 00:17   #5
bozoli

 
Varsayılan Yargitay Kararlari

SEVGİLİ MESLEKTAŞLARIM ASKERDEN BUGÜN TESKERE ALIP GELEN BİRİ OLARAK SİZLERE YARGITAY KARARLARI SUNUYORUM J-NET İMKANLARI İLE BU KARARLARA ULAŞILABİLİR ASKERLİĞİMİ JANDARMA OLARAK YAPMANIN BİR FAYDASI DA BU OLSA GEREK HERKESE İYİ ÇALIŞMALAR...





ASKERİ CEZA KANUNU

Md. 63

T.C.
ASKERÎ YARGITAY
Daireler Kurulu Kararı
E. No. : 2001/53
K. No. : 2001/55
T. : 24.5.2001
Ö Z E T

Sanığın, bakaya kalmasına neden olarak gösterdiği, çalıştığı kurumda bir yıllık çalışma süresi dolmadan askere gitmek için ayrılması durumunda dönüşünde tekrar işe başlatılmayacağı hususu, günümüz ekonomik koşullarında mazeret olarak kabul edilebileceğinden, bu hususun araştırıl-maması eksik soruşturma teşkil eder.

Dosyada mevcut delillere göre;Yedek Subay Aday Adayı olarak askerliğine karar alınan ve 98/8 nci gruba dahil edilen sanığın, grup numarasına göre 1999 yılı Temmuz celbinde sevke tabi iken rahatsızlığı nedeniyle 1999 yılı Kasım celbine kaldığı, TRT aracılığıyla yapılan tebliğ mahiyetindeki duyurulara göre 20.11.1999 tarihine kadar Askerlik Şubesine müracaat ederek sevk belgelerini alması gerekirken gecikip 3.3.2000 tarihinde kendiliğinden Askerlik Şubesine müracaat ettiği, böylelikle 21.11.1999-3.3.2000 tarihleri arasında bakaya kaldığı, daha sonra 2000 yılı Mart celbinde askere sevk edildiği sabit olup bu konuda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Daire ile Başsavcılık arasında; Sanığın bakaya kalmasına neden olarak ileri sürdüğü; çalıştığı kurumda bir yıllık çalışma süresi dolmadan askere gitmek için ayrılması durumunda askerlik dönüşü tekrar işe başlamayacak olması ve bu sürenin 21.12.1999 tarihinde dolacak olmasının mazeret olarak kabul edilip edilmeyeceği konusunda uyuşmaz-lık doğmuştur. Daire; eylemin atılı suçu oluşturduğunu söylerken, Başsavcılık sanığın suç kastıyla hareket edip etmediğinin saptanabilmesi için savunmasında belirttiği hususların araştırılmamasının eksik soruşturma niteliğinde bulunduğu kanısındadır.
Bu çerçevede yapılan incelemede;
As.C.K.nun 63/1-A maddesine göre; “Bakaya” suçunun oluşabilmesi için “kabul edilebilecek bir özrün bulunmaması” şartının gerçekleşmiş olması gerekmektedir. Yasada hangi hususların “kabul edilebilecek bir özrü” niteliğinde olduğu belirtilmediği gibi, As. Yargıtay’ın uygulamalarında da “mazeret” in ne olduğu hususunda bir ilke kararı bulunmamaktadır. Bu hususun değerlendirilmesi her olayın özelliklerine ve sanığın konumuna göre hakimin takdirine bırakılmış bulunmaktadır.
Bu hale göre, sanığın savunmasında belirttiği hususların “kabul edilebilecek bir özür” niteliğinde olup olmadığının, bir başka ifadeyle de bu hususların sabit olması halinde sanığın suç kastıyla hareket edip etmediğinin irdelenmesi gerekmektedir.
Anayasamızın “Çalışma hakkı ve ödevi” başlıklı 49 ncu maddesinde:
“Çalışma, herkesin hakkı ve ödevidir. Devlet çalışanların hayat seviyesini yükseltmek, çalışma hayatını geliştirmek için çalışanları korumak, çalışmayı desteklemek ve işsizliği önlemeye elverişli ekonomik bir ortam yaratmak için gerekli tedbirleri alır...”
Hükmü getirilmiş olmakla; çalışanların korunması, çalışmanın desteklenmesi ve işsizliğin önlenmesi için gerekli tedbirlerin alınması Devlete bir görev olarak yüklenmiş bulunmaktadır.
Günümüz ekonomik koşullarında düzenli ve devamlı bir iş sahibi olabilmenin zorlukları herkes tarafından bilinen bir gerçektir. Türkiye Garanti Bankası gibi bir kurumda iş sahibi olmuş olan sanığın, buradaki işini kaybetmemek için, çağrıldığı tarihten itibaren üç ay on günlük bir gecikmeyle askere gitmiş olmasının bu şartlar içinde değerlendirilmesi ve doğru olduğunun anlaşılması halinde, beyan edilen hususların “mazeret” olarak kabul edilmesi gerekmektedir.
Bu konudaki Askerî Yargıtay uygulamaları da genellikle aynı doğrultudadır. Örneğin, Askerî Yargıtay 2 nci Dairesinin 4.4.2001 gün ve 269-264 E.K. sayılı kararında; D.M.S.Öğretmenlik sınavına girdiğini ve sınav sonuçlarını beklemek zorunda olduğunu beyan eden bir kişinin bu mazeretlerinin doğruluğunun araştırılması gerektiği; Devlet Memurluğu Sınavının, insan hayatında fevkalâde önem arzeden, bir gencin gelecekteki yaşamını etkileyen olaylardan birisi olduğu belirtilmiştir. Aynı Dairenin 28.2.2001 gün ve 194-193 E.K. sayılı kararı ile 3 ncü Dairenin 22.5.20001 tarih ve 2001/418-43 sayılı kararı da aynı doğrultudadır. Askerî Yargıtay 2 nci Dairesinin 12.12.2000 gün ve 783-773 E.K. sayılı kararında ise, öğretmenlik ataması yapılacağı beklentisi içinde olan sanığın suç işleme kastı olmadığı kabul edilmektedir.
Örnek olarak gösterilen bütün bu kararlarda; sanıkların daha sonra sevk tehirine imkân sağlayan bir konuma sahip oldukları ve haklarında sevk tehir işlemi yapılacağı düşüncesiyle hareket ettikleri, halbuki dava konusu olayda sanığın böyle bir durumu olmadığı düşünülebilir ise de; bu kişilerin hepsinin de sevk döneminde sevk tehiri yaptırma hakkına sahip olmadıkları, dolayısıyla hukuki durumlarında hiç bir farklılık bulunmadığı kabul edilmelidir.
Kaldı ki; 1111 sayılı Askerlik Kanununun 35/E maddesinde, “Devlet veya kendi hesaplarına yurt içinde veya yurt dışında staj, yüksek lisans, ihtisas veya doktora yapanlar” hakkında MSB.lığınca sevk tehir işlemi yapılabileceği belirtilmiş olup, sanığın da bankada bir yıllık çalışma süresini henüz doldurmamış olması nedeniyle bir nevi staj yaptığı dikkate alındığında, askerliğe sevkinin ertelenmesini istemeye hakkı olduğu ve MSB.lığınca bu talebinin olumlu karşılanmasının da hukuken mümkün olduğu açıktır. Dolayısıyla, bilgisizliği nedeniyle böyle bir talepte bulunmamış olan ve stajyerliğinin kalmasını müteakip ilk sevk döneminde askere gitmiş olan sanığın suç işleme kastıyla hareket etmediğinin kabulü gerekmektedir.
Sonuç olarak; öncelikle, sanığın beyan ettiği mazeretlerinin doğruluğu konusunda araştırma yapılarak, çalıştığı kurumda bir yıllık çalışma süresini doldurmadığı ve bu halde iken askere gitmesi durumunda askerliğini bitirmesini müteakip işine devam etme hakkının olmadığının anlaşılması halinde, sanığın bakayalık süresinin kısalığı, bilahare silah altına alınıp askerlik hizmetini tamamlaması da gözetilerek, suç kastıyla hareket etmediği kabul edilerek beraet kararı verilmesi gerekmekte iken, beyan edilen hususların yasal mazeret olarak kabul edilemeyeceği gerekçesiyle verilen mahkûmiyet hükmü yasaya aykırı bulunmuştur. Bu sebeple, sanığın savunmalarının araştırılmaması eksik soruşturma niteliğinde görülerek, Başsavcılığın itirazının kabulü ile aksi düşünceye dayalı Daire kararının kaldırılması gerekmiştir.
NOT: As.Yrg. Daireler Kurulunun 27.9.2001 tarih ve 2001/82-78 sayılı kararında da, sanığın öğretmenlik sınavına girmesi ve sonucunu beklemesinin geçerli mazeret olarak kabul edilebileceği belirtilerek hüküm eksik soruşturma yönünden bozulmuştur.



http://126.1.1.202/html/dergi14.htm

















- As.C.K. 63
- Anayasa 49

( İŞ BULMA, İŞE ALINMA BEKLENTİSİ VEYA İŞİNİ KAYBETME ENDİŞESİ İÇİNDE OLMANIN MAZERET OLARAK KABULÜ )

Zamanın ekonomik koşullarına göre işsizliğin önemli ve Anayasaya göre Devletçe giderilmesi gereken bir sorun olması göz önüne alındığında, bir insanın hayatında bir işte çalışma ve buna bağlı olarak gelir sahibi olma son derece önemli bulunduğu için, As.C.K.’nun 63 üncü maddesinin tatbikatında, işe alınma hakkını veya çalışmakta olduğu bir işi kaybetmeme ve benzeri sosyal kaygılar nedeniyle yapılan davete icabet etmemenin “mazeret” olarak kabul edilebileceğine dair kararlar.

- As.Yrg. 2. D. , 04.04.2001 , 269 - 264
- As.Yrg. 2. D. , 28.02.2001 , 194 - 193
- As.Yrg. 4. D. , 12.12.2000 , 783 - 773
- As.Yrg. 3. D. , 22.05.2001 , 418 - 413
(DMS. sınav sonucunun beklenilmesi nedeniyle bir dönem bakaya kalınması mazeret kabul edilmiştir.)
- As.Yrg. Drl.Krl. , 24.05.2001 , 53 - 55
- As. Yrg. 2. D. , 13.06.2001 , 464 - 459



http://126.1.1.202/html/as_yargi_icithatlari.htm



























- As.C.K. 63/1-A
- 1111 S.lı K. 35/E

( YEDEK SUBAY BAKAYASINDA MAZERETDİN KABULÜ İÇİN İDAREYE BAŞVURU ŞARTININ BULUNMADIĞINA DAİR. )

1111 sayılı Kanunun 35/E maddesi kapsamına girecek şekilde sevk tehir hakkını doğuran hallerde, idareye eksik ve geç başvuru yapılmış olması sonuca etkili değildir.
Sevk tehir imkan ve hakkını sağlayan yüksek lisans, doktora, staj gibi hallerin varlığı halinde suç kastından söz edilemeyecektir. Yasada ilgilinin kuruma başvurması gerektiği yolunda bir düzenleme de mevcut değildir.

- As.Yrg. Drl.Krl. , 31.03.1994 , 38 - 35
- As.Yrg. 4. D. , 20.12.1994 , 639 - 638
- As.Yrg. Drl.Krl. , 01.06.1995 , 54 - 55
- As.Yrg. 3. D. , 12.03.1996 , 145 - 144
- As.Yrg. 1. D. , 20.03.1996 , 162 - 172
- As.Yrg. 4. D. , 02.07.1996 , 384 - 382
- As.Yrg. 5. D. , 27.11.1996 , 731 - 736
- As.Yrg. 3. D. , 03.04.2001 , 257 - 253
Bu karar ile örnek gösterilen bir diğer karar:
- As.Yrg. Drl.Krl. , 18.11.1993 , 91 - 91


http://126.1.1.202/html/as_yargi_icithatlari.htm


























- As.C.K. 63
- ANAYASA, 49

( BİR KURUMDA İŞE GİREBİLME HAKKINI VEYA BURADAKİ İŞİNİ KAYBETMEMEK İÇİN, YAPILAN DAVETE İCABET EDEMEME HALİNİN MAZERET OLARAK KABULÜ MÜMKÜNDÜR.)

Anayasamızın “Çalışma Hakkı ve Ödevi” başlıklı 49 uncu maddesinde: “Çalışma, herkesin hakkı ve ödevidir. Devlet çalışanların hayat seviyesini yükseltmek, çalışma hayatını geliştirmek için çalışanları korumak, çalışmayı desteklemek ve işsizliği önlemeye elverişli ekonomik bir ortam yaratmak için gerekli tedbirleri alır....” hükmü getirilmiş olup,
Günümüz ekonomik koşullarında düzenli ve devamlı bir iş sahibi olmanın zorlukları ve önemi herkes tarafından bilinen bir gerçektir.
Bir kurumda iş sahibi olan, işyerinin kendi içindeki koşulları itibarı ile işini kaybetmemek durumunda kalacağı için, askere sevki hususunda yapılan davete icabet edemeyip bir süre gecikerek teslim olan sanığa yüklenen bakaya suçunun mazeret unsuru yönünden oluşmadığının kabul edilmesi gerekir.

As.Yrg.Drl.Krl. , 24.05.2001 , 53 - 55


http://126.1.1.202/html/as_yargi_icithatlari.htm