Mesajı Okuyun
Old 16-05-2008, 10:48   #7
halit pamuk

 
Varsayılan

Sayın Işık,

Sanki kendimi karşı tarafın vekili gibi haraket ediyor hissettim. Amacımız soru soran meslektaşımıza yardımcı olmak ama daha sonra bu siteden yararlanacak herkese doğru yönlendirmekte gerektiğini düşünerek tartışmaya devam etmek istiyorum:


Teslim Hukuki işlemdir, senetle ispatı zorunludur. 19. HD'si bunu kabul etmiyordu tanıkla ispatı mümkün görüyordu. Daha sonra görüş değiştirdi mi bilmiyorum. En son sunduğum 19. HD'Si faturayla teslimi yazılı delil başlangıcı olarak mı gördü tanık dinledi yoksa maddi vakıa olarak görüp tanık dinledi, kararın gerekçesinden anlaşılmıyor.

15. HD'si 96 tarihli içtihatında faturayı yazılı delil başlangıcı olarak gördüğü sonucuna ulaşıyoruz.
Ancak, Fatura,davalı tarafından sadır olmadığı için yazılı delil başlangıcı olarak dahi kabul edilemez.(HUMK.m.292)

Kanaatimce TTK yer alan ticari defterler ile ilgili ispat kuralları da zaten kesin deliller kapsamında düşünülmelidir.



T.C.
YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ
E. 2003/3276
K. 2003/7525
T. 9.6.2003
DAVA : Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu düşünüldü.

KARAR : Davacı, davalıya yem ve un sattığını, düzenlediği fatura bedelinin ödenmediğini giriştiği icra takibine itiraz edildiğinden davalının icra takibine vaki itirazının iptali ile takibin devamına ve %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.

Davalı, borcunun bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece, faturadaki emtianın sevk irsaliyesi ile teslim edildiği, tanıkların davacıyı doğruladığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı icra takibinde iki adet faturaya dayanmaktadır. Hemen belirtmek gerekir ki, davacı tarafından tek taraflı olarak düzenlenen fatura tek başına alacağın varlığını göstermez. Fatura konusu miktarın istenebilmesi için faturaya ve satıma konu malın alıcısına teslim edilmesi gereklidir. Faturanın davacının ticari defterinde kayıtlı bulunması da sonucu değiştirmez. Davacı gerek icra takibinde ve gerekse fatura konusu malın davalıya teslim edildiğine dair sevk irsaliyesi düzenlendiğini ve davalı tarafça imzalandığını iddia etmemiştir. Her ne kadar bilirkişi raporunda "faturalardaki imtianın sevk irsaliyeleri ile teslim edildiğinin anlaşıldığı" belirtilmiş ise de, bilirkişinin bu tesbitini doğrulayacak her hangi bir belge dosyaya ibraz edilmemiştir. Kaldı ki davacı tarafda 15.5.2002 tarihli dilekçesinde alacağını kesin delillerle ispat edemediğini kabul etmekte, ancak, bu durumun adaleti tecellisine engel olmaması gerektiğini ifade etmektedir. Bu itibarla bilirkişi raporunun bu haliyle hüküm kurmaya yeterli olduğu kabul edilemez. Davalıda tüm aşamalarda malın kendisine teslim edildiğine dair bir beyanda bulunmamıştır. Ayrıca şunu da belirtmek gerekir ki, davalı tarafça açıkça muvafakat edilmediği için olayda tanık dinlenemez ve tanık beyanları esas alınarak hükümde kurulamaz. Mahkemece, davacı taraftan fatura konusu malın davalıya teslim edildiğini gösterir sevk irsaliyesi veya yazılı belgesi olup olmadığı sorulmalı, var ise ibrazı istenmeli, davalıdan bu belgeye ve imzaya karşı beyanı alınmalı, fatura konusu malların davalıya teslim edildiği ispatlanırsa dava kabul edilmeli, aksi durumda, yani davacının davalıya dava konusu malları teslim ettiğini yazılı belgeyle ispatlayamaması halinde davanın reddine karar verilmelidir. Değinilen bu yönler gözetilmeksizin eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 9.6.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.



Ayrıca daha önce de değindiğim gibi, sözleşme de teslim de yazılı delille ispatlanmalıdır. 19. HD'si de bu görüştedir.

T.C.
YARGITAY
19. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/9774
K. 2005/3983
T. 12.4.2005
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR : Davacı vekili, davalının müvekkilinden 77 ton kömür satın aldığını, kömür bedelini ödemediğini belirterek fatura tarihi olan 9.2.2002 tarihinden itibaren 6.360.200.000.TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, müvekkilinin davacıdan kömür satın almadığını, ayrıca müvekkilinin davacıdan olan alacağı için davalı aleyhine takibe geçtiğini bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

Mahkemece, toplanan delillere göre, dava değeri itibariyle hukuki ilişkinin senetle ispatı gerektiği, davalının tanık dinletilmesine muvafakat etmediği, davacı yanın alım-satım ilişkisi ve teslim konusunda yazılı delil sunmadığı, hatırlatılması üzerine davacının davalıya yemin teklif ettiği davalının da usulünce yemin ettiği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.

SONUÇ : Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 12.4.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.