Dün duruşma sıramın gelmesini beklerken yardımcım bir kaç imza atmam gerektiğini söyleyerek beni İcra Dairesine çağırdı, her zamanki gibi İcra Dairesi ana baba günü. Masalar, sıralar avukat yardımcılarıyla dolu, herkesin önünde bir notebook bilgisayar, kah müzekkere yazıyorlar, kah talep açıyorlar, ortalıktaki tek avukat benim. Bir amca yaklaştı ve bana bir İcra Dosyasına borcu olduğunu, dosyayı çıkarıp getirmemi söyledi. Ben de bu isteğinizi bir görevliye söyleyin dedim ama ne çare, amca gayet ısrarlı. O bana ; Kızım çıkartıver şu dosyayı, eline mi yapışacak diyor, ben bu benim işim değil diyorum. Sonunda beni ''bu gün git , yarın gelci bir zihniyet'' olmakla bile suçladı
Her neyse sonunda, oradaki onca insan içinde tek avukatın ben olduğumu, bir sürü katip varken beni neden bulduğunu sorduğumda aldığım cevap traji komikti:
'' Avukat mısın? Ben ne bileyim bacım, herkesin önünde bir laptop var belli ki avukatlar veya yüksek mertebeli kişiler, baktım laptopsuz laptopsuz oturup ,dosyalara yazıp çizen bir sen varsın,en gariban seni gördüm de geldim yanına kusura bakma! ''
Güldüm ama şu gariban görünme konusu canımı sıktı, ye kürküm ye hesabı yerli yersiz yanımda notebook mu taşısam diye düşünmedim de değil.