Mesajı Okuyun
Old 15-05-2008, 17:32   #5
Ayça Sezer

 
Varsayılan

Hakkaten Kanunda hukum cok acik. Bu bir gorev degil İsbolumu meselesi. Bosa zahmete sokmuslar sizi. Genede size birkac Yargıtay Kararı gonderiyorum.
T.C.
YARGITAY
19. HUKUK DAİRESİ
E. 2006/1687
K. 2006/2149
T. 3.3.2006
• TİCARET MAHKEMESİ İLE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ ARASINDAKİ İLİŞKİ ( Görev İlişkisi Değil İş Bölümü İlişkisi Olduğu - Süresinde İş Bölümü İtirazında Bulunulmamasında Mahkemece Görevsizlik Kararı Verilemeyeceği )
• ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ İLE TİCARET MAHKEMESİ ARASINDAKİ İLİŞKİ ( Görev İlişkisi Değil İş Bölümü İlişkisi Olduğu - Süresinde İş Bölümü İtirazında Bulunulmamasında Mahkemece Görevsizlik Kararı Verilemeyeceği )
• GÖREV ( Süresinde İş Bölümü İtirazında Bulunulmamasında Mahkemece Görevsizlik Kararı Verilemeyeceği - Ticaret Mahkemesi İle Asliye Hukuk Mahkemesi Arasındaki İlişkinin Görev İlişkisi Değil İş Bölümü İlişkisi Olduğu )
• İŞ BÖLÜMÜ İTİRAZI ( Süresinde Bulunulmamasında Mahkemece Görevsizlik Kararı Verilemeyeceği - Ticaret Mahkemesi İle Asliye Hukuk Mahkemesi Arasındaki İlişkinin Görev İlişkisi Değil İş Bölümü İlişkisi Olduğu )
1086/m. 1
ÖZET : Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi arasındaki ilişki görev ilişkisi değil işbölümü ilişkisidir. Somut olayda süresinde iş bölümü itirazında bulunulmamıştır. Buna rağmen mahkemece görevsizlik kararı verilmesi ve davacının yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile sorumlu tutulması usul ve yasaya aykırıdır.

DAVA : Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, davalılardan TEDAŞ İçel Elektrik Dağıtım Müdürlüğüne Atayurt Belediye Başkanlığına ait tesislerde kullanılmak üzere elektrik sattığını. yapılan kontrollerde kaçak elektrik kullanıldığının tespit edildiğini, alacağın tahsili için yapılan icra takibinin haksız itiraz üzerine durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline. % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, TEDAŞ Genel Müdürlüğüne açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, diğer müvekkili ile davacı arasında abonelik sözleşmesi bulunması nedeniyle Elektrik Tarifeleri Yönetmeliğinin uygulanamayacağını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece davanın kaçak elektrik zabıtlarına dayanılarak açıldığını, kaçak zaptından doğan eylemin haksız fiil niteliğinde olması nedeniyle davaya bakmaya Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.

Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi arasındaki ilişki görev ilişkisi değil işbölümü ilişkisidir. Somut olayda süresinde iş bölümü itirazında bulunulmamıştır. Buna rağmen mahkemece görevsizlik kararı verilmesi ve davacının yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile sorumlu tutulması usul ve yasaya aykırıdır.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA. peşin harem istek halinde iadesine, 3.3.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.

T.C.
YARGITAY
4. HUKUK DAİRESİ
E. 1971/12554
K. 1972/6487
T. 4.7.1972
• GÖNDERME KARARININ HUKUKİ NİTELİĞİ VE SONUÇLARI ( Ticaret ve Asliye Hukuk Mahkemeleri Arasında İşbölümü )
• TİCARET VE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ ARASINDA İŞBÖLÜMÜ ( Gönderme Kararının Hukuki Niteliği ve Sonuçları )
• SÜRE ( İşalanı İlk İtirazı Üzerine Verilen Gönderme Kararında Davaya Devam Süresi )
• İŞALANI İLK İTİRAZI ÜZERİNE VERİLEN GÖNDERME KARARI ( Hukuki Niteliği ve Sonuçları )
6762/m.5
ÖZET : Ticaret veya asliye hukuk mahkemelerince verilecek gönderme kararları görev ayrılığı kararı değildir. Bu konuda ileri sürülen ilk itirazlar olay biçiminde incelenir ve reddi halinde ara kararı ile bildirilir. Kabulü halinde ise taraflara bildirme ile 10 günlük yasal süre işlemeye başlar.

DAVA : Davacı avukatı; müvekkilinin davalılarda yaptığı inşaat yapımı ve satımı sözleşmesi uyarınca makbuz karşılığı, çek ve senetle olmak üzere toplam 236.100 lira alacağını davalıların vermediklerini ileri sürerek bu paranın alınmasını istemiştir.

Yapılan Yargılama sonunda; Türk Ticaret Yasasının 5. maddesinin son fıkrası uyarınca işalanı konusunda verilen kararlarda Usulün 193. maddesinin aynen uygulanması gerekir. Temyiz edilebilecek kararların kesinleşmesinden başlıyarak 10 gün içinde görevli mahkemeye başvurulması gerektiğine ve baş vurmanın 10 günden çok zaman geçtikten sonra yapılmasına göre davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğine ilişkindir. Temyiz eden : Davacı avukatı.

Temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşuldu:

KARAR : Türk Ticaret Kanunun 5. maddesinde, Ticaret davaları dahil Asliye Hukuk Mahkemesinde bakılacağı; ancak bu yerde Ticaret Mahkemesi varsa Ticari davaların Ticaret Mahkemesince çözümleneceği belirtilmemiştir. Sözü geçen iki Mahkeme arasındaki ilişki Usulün öngördüğü anlamda bir görev ayrılığı değil işbölümü niteliğinde olup ancak ileri sürülen iki itiraz üzerine incelenebilir. Yapılan itiraz yerinde ve uygun görülmüyorsa dava görev yönünden reddedilmeyip dosyanın işalanı yönünden ilgili mahkemeye gönderilmesine karar verilir. İş alanına ilişkin gönderme kararına karşı esas hakkında verilecek hüküm ile birlikte temyiz yoluna başvurulabilir. 5. maddenin son fıkrasında görev nedeniyle oldukları sürelere dair Usul hükümlerinin işalanına ilişkin ilk itirazın kabülü halinde de uygulanacağı yazılıdır. Usulün 190. maddesi uyarınca ileri sürülen ilk itirazların olaylar gibi soruşturulup çözümlenmesi gerekir ise de, olaylar genellikle soruşturma ile ilgili olduğundan olayı çözümleyen kararlar arasında bir ayırım yapılması zorunludur. Eğer olayın çözümlenmesi sonucunda mahkeme o işten el çekiyorsa bu takdirde olaya ilişkin karar sonuçlandırıcı karar niteliğindedir. Buna karşılık olaya ilişkin karar mahkemenin işten el çekmesi sonucu doğurmuyorsa bu karar ara kararı niteliğindedir. Usulün 393. maddesi hükmünce, Asliye Mahkemesi tarafından verilen kararlara ilişkin süreler taraflara tebliğ edildiği tarihten itibaren başlayacağına ve Ticaret yasasının 5. maddesi uyarınca verilen iş alanı itibariyle gönderme kararları mahkemenin işten el çekmesi sonucunu doğurduğu cihetle Usulün 393. maddesine giren sonuçlandırıcı karar niteliğinde olduğundan Usulun 193. maddede yazılı 10 günlük sürenin taraflara sözle bildirildiği günden itibaren işlemeye başlayacağını kabul etmesi yerinde değilse de olayda gönderme kararı davacı avukatına 14.5.1971 gün ve davalılar avukatına da 13.5.1971 günü tebliğ edildiğine ve davacılar avukatı tarafından 29.5.1971 günlü dilekçe ile dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi istendiğine ve bu iki tarih arasında 10 günden fazla süre geçmiş olduğuna göre davanın açılmamış sayılmasına ilişkin karar sonucu bakımından doğrudur.

SONUÇ : Temyiz itirazlarını reddiyle ancak gösterilen nedenle ve sonucu yönünden doğru olan kararın ONANMASINA, 4.7.1972 gününde oybirliğiyle karar verildi.


T.C.
YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ
E. 1997/10401
K. 1998/980
T. 5.2.1998
• TÜKETİCİNİN KORUNMASI KANUNUNA AYKIRI DAVRANIŞ ( Gazete Promosyon Kampanyaları )
• GAZETE PROMOSYON KAMPANYALARI ( Tüketicinin Korunması Kanununa Aykırı Davranış )
• GÖREVLİ MAHKEME ( Tüketicinin Korunmasında Miktara Bakılmaksızın )
4077/m.31,Geç.1
1086/m.27
ÖZET : Dava konusu ürünün promosyon dağıtım kampanyası, 1.4.1996 tarihinde başlatılmış olduğundan, 10 Temmuz 1996 tarihli Resmi Gazetenin 22692 ( mükerrer ) sayısında yayınlanan 1996/91-92 sayılı ve 9.1.1996 tarih, 1995/124-125 sayılı tebliğ hükümleri gereğince, 4077 sayılı Yasa kapsamında olup, davacıya, kıymete bakılmaksızın Ticaret Mahkemesinde; olmayan yerlerde de Asliye Hukuk Mahkemesinde bakılması gerekir.

T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E. 2003/757
K. 2003/6363
T. 16.6.2003
• TİCARET SİCİL MÜDÜRLÜĞÜNÜN TESCİL KARARININ TERKİNİ ( Anasözleşmenin Değiştirilmesi Nedeniyle - İmtiyazlı Pay Sahiplerinin Kararı Kabul Etmemeleri )
• TESCİL KARARININ TERKİNİ ( Anasözleşmenin Değiştirilmesini Kurucu Pay Sahiplerinin Kabul Etmemesi Nedeniyle - Ticaret Sicil Müdürlüğünün Bulunduğu Yer Mahkemesinin Yetkilli Olması )
• GENEL KURUL KARARININ TESCİLİ ( Anasözleşmenin Değiştirilmesi - Kurucu Pay Sahiplerinin Kabul Etmemesi Nedeniyle Terkini Talebi )
• ANONİM ŞİRKET GENEL KURUL KARARININ TESCİLİNİN TERKİNİ ( Anasözleşmenin Değiştirilmesi Nedeniyle - İmtiyazlı Pay Sahiplerinin Kabul Etmemesi )
6762/m.389, 36
ÖZET ava, Anonim Şirketin kurucu pay sahibi olan davacının açtığı, şirketin anasözleşmesinin değiştirilmesine dair genel kurul kararının kanuna aykırı olarak tescil edildiği iddiası ile açılmış, Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün tescil kararının terkini istemine ilişkindir. Bu tür davalara bakmaya yetkili ve görevli mahkeme, ticaret sicilinin bağlı olduğu Asliye Ticaret Mahkemesi veya bu mahkeme olmayan yerlerde Asliye Hukuk Mahkemesidir.

Av. Ayca SEZER