Mesajı Okuyun
Old 12-05-2008, 09:17   #5
Av.H.Sancar KARACA

 
Varsayılan

Sn köktaş,
Öncelikle, senet sözleşmeye bağlı bulunduğundan; sözleşme- senet bağlantısına göre TTK 688/2. kapsamına girip girmediği incelenmeli. Bu konuda aşağıdaki kararlar faydalı olabilir.


YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU


Tarih : 28.09.2005
Esas No : 2005/12-533
Karar No : 2005/527


2004 - İCRA VE İFLAS KANUNU (İİK) 170
6762 - TÜRK TİCARET KANUNU (TTK) 688

ÖZET : BONONUN KAYITSIZ ŞARTSIZ MUAYYEN BİR BEDELİ ÖDEME VAADİNİ TAŞIMASI GEREKİR. AYRICA DÜZENLENMİŞ PROTOKOL KAPSAMINDA VERİLEN SENET, KAYITSIZ ŞARTSIZ ÖDEME VAADİ TAŞIMADIĞINDAN BONO VASFINDA SAYILAMAZ. PROTOKOL GEREĞİNİN YERİNE GETİRİLİP GETİRİLMEDİĞİ HUSUSU İCRA MAHKEMESİNCE TARTIŞILAMAZ. BU DURUMDA RE'SEN İCRA TAKİBİNİN İPTALİNE KARAR VERİLMESİ GEREKİR

DAVA : Taraflar arasındaki "itiraz ( imzaya, borca ve takibe )" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Üsküdar 1. İcra Hukuk Mahkemesi'nce davanın reddine dair verilen 13.10.2004 gün ve 2004/265-821 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 15.02.2005 gün ve 2004/25353 - 2005/2864 sayılı ilamı ile,

( ...TTK'nun 688/22. maddesi hükmü gereğince senedin kayıtsız ve şartsız muayyen bir bedeli ödeme vaadini taşıması gerekir. İcra mahkemesince takip dayanağı senedin dosya içinde mevcut tarihsiz protokol gereği verildiği kabul edilmiş olmakla anılan senet illetten mücerret olmadığı için bono vasfında sayılamaz. Protokol gereğinin yerine getirilip getirilmediği hususu ise dar yetkili İcra mahkemesince tartışılamayacağından, anlaşmazlığın çözümü yargılamayı gerektirir. Bu nedenlerle İİK'nun 170/a madde gereğince re'sen takibin iptaline karar vermek gerekirken yazılı şekilde HUMK'nun 388. maddesine aykırı karar verilmesi isabetsizdir... )

Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen özel daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının özel daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.'nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 28.09.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.

(Dominant Yazılımdan alınmıştır)


YARGITAY

12. HUKUK DAİRESİ





Tarih : 20.09.2005
Esas No : 2005/13297
Karar No : 2005/17545


2004 - İCRA VE İFLAS KANUNU (İİK) 170
6762 - TÜRK TİCARET KANUNU (TTK) 688.2

ALACAKLI VEKİLİNİN İCRA MAHKEMESİNE VERDİĞİ CEVAP DİLEKÇESİNDE TAKİP DAYANAĞI SENEDİN TARAFLAR ARASINDAKİ SÖZLEŞME KAPSAMINDA ALINDIĞINI AÇIKÇA BEYAN ETTİĞİ ANLAŞILMAKTADIR. BU DURUMDA, DAYANAK BELGENİN YUKARIDA AÇIKLANAN NEDENLE T.T.K.'NUN 688/2.MADDESİNDE ÖNGÖRÜLEN MÜCERRET BORÇ İKRARINI İÇERMEDİĞİ TESPİT EDİLMİŞ OLUP, MAHKEME GEREKÇESİNDE DE KABUL EDİLDİĞİ GİBİ TARAFLARIN SÖZLEŞME DOĞRULTUSUNDA EDİMLERİNİ YERİNE GETİRİP GETİRMEDİĞİNİN VE DOLAYISI İLE ALACAĞIN TAHSİL EDİLİP EDİLMEYECEĞİNİN YARGILAMAYI GEREKTİRMESİ NEDENİYLE MAHKEMECE, İ.İ.K.NUN 170/A-2.MADDESİ GEREĞİNCE İTİRAZ KABUL EDİLMİŞTİR.

Mahkemesi: İSTANBUL 10. İCRA MAHKEMESİ

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :

Alacaklı Cengiz vekili tarafından borçlu hakkInda kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine geçilmiş ve örnek 163 nolu ödeme emri adı geçene 26.07.2003 tarihinde tebliğ edilmiştir. Borçlu vekili yasal süresinde icra mahkemesine başvurarak takip dayanağı senedin taraflar arasındaki Müstahsil Satış Sözleşmesi nedeniyle verildiğini, teminat senedi olduğunu ve borçlunun sözleşme uyarınca edimlerini yerini getirmemesi nedeniyle senedin bedelsiz kaldığını belirterek takibin iptaline karar verilmesinin talep etmiştir.

Dosyaya sunulan 27.01.2003 tarihli sözleşmenin taraflar arasında düzenlendiği ve alacaklının belge altındaki imzaya karşı çıkmadığı görülmektedir. Alacaklı vekilinin İcra Mahkemesine verdiği cevap dilekçesinde takip dayanağı senedin taraflar arasındaki sözleşme kapsamında alındığını açıkça beyan ettiği anlaşılmaktadır.Bu durumda, dayanak belgenin yukarıda açıklanan nedenle T.T.K.'nun 688/2.maddesinde öngörülen mücerret borç ikrarını içermediği tespit edilmiş olup, mahkeme gerekçesinde de kabul edildiği gibi tarafların sözleşme doğrultusunda edimlerini yerine getirip getirmediğinin ve dolayısı ile alacağın tahsil edilip edilmeyeceğinin yargılamayı gerektirmesi nedeniyle Mahkemece, İ.İ.K.nun 170/a-2.maddesi gereğince itiraz kabul edilerek takibin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir

SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 20.09.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.

(Dominant Yazılımdan alınmıştır)