Mesajı Okuyun
Old 05-05-2008, 11:27   #11
av.cemile

 
Varsayılan

Aslında:"Bunu zamanla aşacağınıza inanıyorum, biz de bu yolardan geçtik." tarzı sözler bizim mesleğimize özgü ve bence bir eksikliği ifade eden sözcükler.
Küçük yeğenim büyüdü ve Tıp Fakültesinde okuyor. Henüz ikinci sınıfta ve kadavradan görerek ders işliyorlar. 3. sınıfta da kadavra ve 4. sınıfta direkt hastalarla muhatap olacaklar ve haftanın belli günleri zamanları okul diye gördükleri hastanede geçecek. Bizim adliyelerimiz asla bir okula dönüşemedi. Okullarımız da asla bir adliyeye dönüşemedi. Ülkemizin belki de en iyileri arasında sayılan Hukuk Fakültelerinden birini bitirmiş olan ben, mezun olduğumda henüz adliyeye sabıka kaydı almak dışında uğramamıştım bile. Ve duruşmada nerede durmam gerektiği konusunda bile tereddüt göstermiştim, teoriyi bilsem de. Bu aslında hukuk eğitiminin eksiğidir,arkadaşımızın değil. Dersler,kağıt üstündeki pratik kurlarla değil gerçek davalardan yola çıkarak mahkeme salonu şeklindeki dersliklerde uygulamalı olarak öğretilmelidir. Müvekkil nasıl gelir, nasıl karşılanır. Dava nasıl alınır, nasıl araştırılır. Hakim davayı nasıl ele alır. Nasıl karar verir? Belki her ay, yeni konular üzerinde yeni davalar oluşturularak, çözümü yönünde kafa yormak gerekmektedir. Her öğrenilen konu tek başına dava konusu olabilmektedir. Savunmanın genişletilmesi yasağından tutun da ıslaha kadar yeni yeni usuli kavramların uygulamasını bu sıralarda tek tek görebilmeliydik diye düşünmekteyim.
Bir fen hocası öğrencilerine maddelerin katıdan gaz haline geçmesini anlatmak için şöyle soru sormuş: Hepiniz WC ye gidiyorsunuz değil mi?
Peki Ernet diye bir koku var çoğu WC'lerde görüyorsunuz değil mi? Cevap evet. Peki bu katı şey direk gaz haline dönüşmüyor mu? Talebe şunu diyor: Her WC ye girişimde maddelerrin katıdan gaz haline geçişini hatırlarım. Eğitim böyle olmalı. Bence. Bu çok zor bir olay değildir.
Aslında yeni bir başlık bile açılabilir ideal hukuk eğitimi nasıl olmalı diye.
Saygılarımla