merhabalar
-Müvekkil 75 yaşında, hastane de yatarken ikinci eşi kendisine hastane evrakları arasında senet imzalatıyor. eşin kendiside kefil olarak imzalıyor ve senedi müvekkilden ayrılınca evlenmeyi düşündüğü kişiye veriyor ve senet müvekkilin ve eşinin tanımadığı son ciranta tarafından ihtiyati haciz kararı alınarak müvekkile ve eşine ait (ayrı ayrı) yaklaşık 20 gayrimenkule ihtiyati haciz konuluyor ve ardından tebligat yapılıyor ancak müvekkil evde yokken tebligatları eşi alıyor(yaklaşık 1,5 ay önce) ama müvekkile haber vermiyor. Müvekkile geçen hafta çarşamba günü söylüyor ve müvekkil gelip dosyadan fotokopi alıyor. (Geçen hafta pazartesi günü eş gidip savcılığa suç duyurusunda bulunuyor, olaylardan genel olarak bahsediyor, kendisininde mağdur olduğunu söylüyor.)olay genel olarak bu şekilde.
1-Tebligat Kanunu Madde 39 - TEBELLÜĞ EDECEK ŞAHSIN HASIM OLMASI:
Bu kanun hükümlerine göre kendilerine tebliğ yapılması caiz olan kimselerin o davada hasım olarak alakaları varsa muhatap namına kendilerine tebliğ yapılamaz.
hükmü gereğince yanlış yorumlamadıysam usulsüz tebliğ var. bu konudaki görüşleriniz?
2-Tebliğ usulsüz değilse nasıl bir dava açıp(Menfi Tespit gibi) neler talep edebilirim, teminat ne miktarda olur?
3-Tebliğin usulsüz olmasına göre bizim tebligatın iptaline, ihtiyati hacizlere ve borca itiraz ederken bunları aynı davada talep etmemiz mümkünmü, hangi mahkemede ve genel olarak dilekçe nasıl olmalı, ihtiyati tedbir isteyebilirmiyim, teminata tabimidir, itiraz süremiz çarşamba günü başlamış sayılırmı ?
4-Borca itirazımızın veya menfi tespit davamızın olumlu sonuçlanması ihtimali nedir?
Ne yapmalıyım bilemiyorum, aklım karıştı, eğer çarşamba günü başladıysa süre yarın son gün dava açmam için. Bu konudaki değerli fikirlerinizi acilen paylaşırsanız sevinirim. Şimdiden teşekkürler. Saygılar