Sayın Bahar, öncelikle Gümrük İdaresi tarafından Cumhuriyet Savcılığına 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun 3 üncü maddesinde yer alan hangi suç veya kabahate dayalı olarak suç duyurusunda bulunulduğu yada soruşturmanın hangi madde üzerinden takip edildiği tespit edilmelidir, çünkü yeni Kanunda suç ve kabahat ayrımına gidilmesi nedeniyle izlenecek hukuksal yollar suç ve kabahate göre düzenlenmiştir. Diğer taraftan, 5607 sayılı Kanun ile 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nda, eşyanın teslimi ve “eşyanın gümrükçe onaylanmış bir işlem veya kullanıma tabi tutulmasını” öngören düzenlemeler mevcut olup 5607 sayılı Kanun'da sözü edilen etkin pişmanlık hükmü 4926 sayılı Kanununda yer olan ön ödeme ile benzer sonuçları doğurmaktadır.
Bu itibarla, Kaçakçılık bakımından, mutlak suretle suç veya kabahat tanımına bağlı olarak 5607 sayılı Kanun kapsamında başvuru yolları belirlenmeli, Gümrük Mevzuatı yönünden ise eşyanın cinsine, nev'ine, ağırlığına, suç ve kabahate konu oluş şeklinde göre teslimine imkan tanınıp tanınmadığının belirlenmesi gerektiğinin, doğru olabileceği düşünülmektedir. Aksi takdirde hem eşyanın gümrüklenmiş değerinin katları kadar adli para cezası ile hem de suç ve kabahate konu edilen eşyanın tasfiye suretiyle satışıyla karşı karşıya kalmanız kaçınılmaz olacaktır.
Saygılarımla.
Av. Cem KABDAN